Şaheser Hanım Fatma'ya asabi bir şekilde bağırdı: - Biraz dikkatli ol, al şu ceketimi, düzgün as. Evin yeni kraliçesi yok mu? Tam o sırada salon kapısında beliren Handan'a takıldı gözü. Bir an şaşkınlık yaşadıktan sonra başını kaldırdı ve küstah bir tavırla konuştu: - Oğlumun yeni karısı sen misin? Handan kibarca gülümsedi: - Evet efendim, hoş geldiniz... Handan'ın uzattığı eli sıkmadan salona girdi Şaheser Hanım. Etrafına baktı dikkatlice. Hiçbir şey değişmemişti. Oysa daha farklı bir manzara bekliyordu yaşlı kadın. Hayal kırıklığına uğramıştı. Sadece sehpanın üzerinde eskiden var olan İnci'nin resminin olmadığını fark etti. Hemen saldırıya geçti: - Bakıyorum eve gelir gelmez kızların annesinin resimlerini kaldırmışsın... Handan beklediği gibi bir insanla karşılaştığı için garipsemedi bu yaklaşımı: - Hayır efendim, kaldırmadım. Yerini değiştirdim. Daha görünür bir yere koydum. Bakın büfenin üzerinde. Orada kenarda kalıyordu ve belli olmuyordu. Burada daha gözlerimizin önünde duruyor. Öfkeyle baktı Şaheser Hanım genç kadına. Karşısındaki insan kendini ezdirecek bir tipe benzemiyordu. Hiç hoşlanmadığı bir şeydi bu. - Ukalasın da! Faruk neden böyle bir şey yaptı bilmiyorum! Handan "ya sabır" diyerek cevap vermedi. Karşısındaki kadını hayalinde doğru tahayyül etmişti. Onun acımasızlığı konusunda hiçbir şüphesi yoktu. Şaheser Hanım etrafına bakındı: - Kızlar nerede? Yoksa torunlarıma salona gelme izni yok mu? Gülümsedi Handan: - Hayır efendim, tabii ki istedikleri yere gidebilirler, gelebilirler. Ama henüz okuldan gelmediler. Neredeyse gelirler. Siz bir kahve alır mısınız? Şaheser Hanım kaşlarını çatmıştı: - İstemiyorum. İstersem ben kendim söylerim, yaparlar. - Haklısınız efendim, özür dilerim. Burası sizin de eviniz. İstediğiniz gibi davranabilirsiniz. Yaşlı kadın ters ters baktı Handan'a: - Tabii ki benim evim. Her zaman da öyle oldu. Burası oğlumun evi. Başka kimse sahiplenmesin. Dağdan gelip bağdakini kovmasın. Handan gülümsedi. Acımıştı bu yaşlı kadına. Şaheser Hanım devam etti: - Herkes haddini bilmeli. Handan derin bir soluk aldı. Sinirlenmeye başladığını hissediyor, kendini zor tutuyordu... DEVAMI YARIN