Handan akşam yemeğinde durgundu. Fulya her zamanki gibi okulda olanları hiç nefes almadan anlatıyordu. Faruk dudaklarında sevgi dolu bir tebessümle dinliyordu onu. Funda ise heyecanlı görünüyordu. Sonunda Faruk dayanamadı: - Fulya, ne olur, biraz da yemek ye, şu sofraya oturduğumuzdan beri konuşuyorsun kızım. Yemeğin soğudu. Sonra Funda'ya döndü: - Sen hiç konuşmuyorsun? Senin okul nasıl gidiyor? Omuzlarını silkti genç kız. Yutkundu: - İyi, haftaya imtihanlar var. Baba, ben hafta sonunda babaanneme gitmek istiyorum. Fulya hemen atıldı: - Ben de gelirim... Genç kız irkildi: - Sen gelme, ben ders çalışacağım. Sessizlik istiyorum, senden kaçıyorum zaten... Faruk kaşlarını çattı: - Kızım senin odan yok mu? Odana gir dersini çalış, Fulya seni rahatsız etmez ki... Yalvaran bir ses tonuyla cevap verdi Funda: - Babacığım, anlamıyorsun, orası farklı. Babaannemle birlikte oturacağım işte, ne var bunda... Orada daha rahat çalışacağım. Babaannemle de konuştum. O da bekliyor. Faruk omuzlarını silkti: - İyi ya, o zaman git. Cumartesi pazar orada mı kalacaksın şimdi? Sevinçle başını salladı Funda: - Evet babacığım, teşekkür ederim. Handan hiç sesini çıkartmıyordu. Dudaklarını ısırıyor, içi içini yiyordu. Yemekten sonra yavaşça yaklaştı Funda'nın yanına: - Babaannene neden gitmek istediğini biliyorum Funda, ne olur kızım yapma! Genç kız hayret ve korkuyla irkildi. Gözlerini kıstı ve düşmanca baktı Handan'a. Hiçbir şey söylemeden koşar adımlarla odasına çıktı. Handan hiç olmazsa söylediği yalanın farkında olduğunu göstermekle onun vicdanını huzursuz etmeyi başarmıştı. Belki bu korku onu yanlıştan alıkoyabilirdi. Handan durgunlaşmıştı. Bu Faruk'un gözünden kaçmadı. Karısını izlemeye başladı. Yatma vakti geldiği zaman Handan yavaşça ayağa kalktı ve: - Ben yatıyorum Faruk, iyi geceler! diyerek salondan çıktı. Faruk tedirgin olmuştu. Birkaç gündür karısında bir gariplik seziyordu. Kaşlarını çattı ve uzun süre salon kapısına baktı. Handan'ın kendisinden gizlediği bir şey olduğunu tahmin ediyordu. Genç kadının huzursuzluğu tedirgin hallerinden belliydi. Şüpheler dolaşmaya başlamıştı beyninde... DEVAMI YARIN