Faruk utanmıştı. Arkadaşının gözlerinden kaçırıyordu gözlerini. Turgay başını salladı: - Bence harika bir seçim olur derim. Handan gerçekten ideal bir eş olabilecek bir kadın. Biliyor musun, biz erkekler akıllı kadınlardan korkarız ama etrafımıza baktığımız zaman bütün mutlu ailelerin hanımları akıllı hanımlardır. Bir yuvanın doğru yürüyebilmesi için akıl gerekli be kardeşim. Handan bulunmaz bir eş olur sana. Faruk rahatlamıştı: - Kabul eder mi dersin? Turgay dudak büktü: - Onu ben bilemem. Tabii ki onun da kendine göre tespitleri, tahlilleri vardır. Onları nasıl değerlendirir bilemem. Sorar, teklifini yapar öğrenirsin. Faruk telaşla elini kaldırdı: - Bu o kadar kolay değil, bunun için cesaret lazım... Turgay bir kahkaha attı: - İlahi Faruk! Sen de on yedi yaşında, bıyığı yeni terlemiş delikanlılar gibi ürkeksin. Bu son derece doğal bir şey. Medeni bir teklif. O sırada Selma uyanmıştı. Şaşkın bir şekilde iki adam bakıyordu: - Ne oluyor yahu? Kim medeni tekliflerle uğraşıyor. Etrafına bakındı: - Kızlar nerede? Handan nerede? Faruk gülümsedi: - Onlar hep birlikte çiçek toplamaya gittiler. Selma kalkıp vücudunu gerdi, boynunu iki yana çevirdi: - Tutulmuş her yanım, ama bir güzel uyumuşum. Eee, söyleyin bakalım ne konuşuyordunuz? Turgay muzip bir şekilde atıldı: - Faruk Handan'la evlenmek istiyor. Selma gözlerini fal taşı gibi açtı ve Faruk'un yüzüne baktı: - Ne? Doğru mu duydum? Faruk tedirginlikle salladı başını. Turgay'a kızmıştı böyle pat diye söylediği için. - Olmaz mı sence, kabul etmez değil mi? Selma telaşla yanlarına gelip oturdu. Faruk'un ciddi olduğu anlaşılıyordu: - Niye?.. Niye kabul etmesin, Handan'dan âlâ eş mi bulacaksın? Benim şaşkınlığım senin evlenmek istemene... Sevindim be Faruk! Gerçekten sevindim böyle düşünmene... Faruk, Selma'nın da olumlu düşünmesi karşısında iyice rahatlamıştı. Gülümsedi: - O zaman yapılması gereken şey bu teklifi sahibine yapmak!.. DEVAMI YARIN