On beş dakika sonra Ömer olanı biteni öğrenmişti Refik Beyden. Çok üzgündü genç adam. Refik Bey onun gözlerinin dolduğunu gördü: - Üzülmeyin Ömer Bey, ticaret hayatı bu. Allahtan erken davrandık. Nermin Hanımın üzerine geçirdik her şeyi. Kurtardık epey bir malı... Yorulmuştu zaten Arif Bey de. Bundan sonra iş yapmayacak. Dinlenmeyi düşünüyor. Ömer başını salladı: - İnşallah her şey istediği gibi olur. Rahat ederler. Borçlar ödenecek mi? Refik bey başını salladı: - Ödenecek Ömer Bey. Merak etmeyin. Arif Sıtkı Bey işçilerin alacaklarının ödenmesinin talimatını verdi. Onları hallettik sayılır. Bizi yıkan bankaya olan kredi borcu oldu. Onu da babanızın maaşını hacize bindirerek hallettik. Umduğumuz kadar kötü olmadı. Nermin Hanım da babanızın talimatıyla şirketi bütün borçlarıyla birlikte satışa çıkardı. Birkaç talip var. Bakalım. Hallolacak sanıyorum. Ömer ayağa kalkmıştı: - Teşekkür ederim Refik Bey. Sizin hakkınızı ödeyemeyiz. Sağ olun. Dışarı çıktığı zaman dudaklarını ısırdı. Ani bir kararla bir taksi çevirdi ve konağın adresini verdi. Zor zamanında babasının yanında olması gerektiğini düşünüyordu. Her şeye rağmen et tırnaktan ayrılmıyordu. Konağa geldiği zaman şoföre parasını ödeyip içeri girdi. Az sonra kapıyı açan Hatice'ye gülümsüyordu: - Hatice Teyzem, ben geldim. - Küçük Bey, Ömer Bey, çok şükür Allah'ıma geldiniz. Buyurun. - Babam evde mi Hatice Teyze? - Babanız ve anneniz yok Ömer Bey. Kumburgaz'a gittiler dün sabah. Yarın dönecekler. Ama Nermin Hanım evde... Salonda televizyon seyrediyor. Bu sırada Nermin kapıdaki sesleri duymuş ve başını kapıdan uzatmıştı. Ömer'i görünce iliklerine kadar titrediğini hisseti. Cırtlak bir sesle çığlık atar gibi bağırdı: - Neden geldin sen? Hangi yüzle geldin? Ömer hemen dönüp baktı ablasına: - Abla, yapma böyle, ne olur yapma. Olanları duydum. Çok üzüldüm. - Paralar gitti tabii. Zırnık alamadın gördüğün gibi, hepsi benim. Hepsi benim ve oğlumun. Sen ve senin kenar mahalle dilberi karın zırnık alamadınız işte... Ömer tiksinerek baktı karşısındaki kadına: - Bütün derdin bu değil mi? Bilmiyorsun ki mahkemeye başvursam hepsini alırım senden ama ben buna tenezzül edecek biri değilim. Zerre kadar da gözümde para yok. Yazıklar olsun!.. > DEVAMI YARIN