"Hastaneye yakın bir ev tutarız..."

A -
A +

Kar­şı­ya­ka İz­mir'in en gü­zel semt­le­rin­den bi­ri­dir. Ge­niş sa­hil yo­lu, ye­şil alan­la­rı ve sa­hil bo­yun­ca ya­pı­lan yem­ye­şil eğ­len-din­len alan­la­rı ile fe­rah, te­miz, ay­dın­lık bir gö­rün­tü ser­gi­ler. Sa­bah­la­rı in­san­lar bu alan­lar­da sa­bah spor­la­rı­nı ya­par­lar, de­ni­zin o mis gi­bi iyot ko­ku­su­nu ci­ğer­le­ri­ne dol­du­ra­rak sağ­lık­lı bir gü­ne baş­lar­lar. Ar­zu ve Coş­kun Al­san­cak'tan va­pur­la Kar­şı­ya­ka'ya geç­miş­ler, sa­hil bo­yun­ca Bos­tan­lı'ya doğ­ru yü­rü­yü­şe baş­la­mış­lar­dı. Ar­zu ma­vi bir je­an pan­to­lon üze­ri­ne kır­mı­zı za­rif bir bluz giy­miş­ti. Elin­de yi­ne pan­to­lo­nuy­la ta­kım bir ce­ket var­dı. Hiç mak­yaj yap­ma­mış­tı. Saç­la­rı­nın üze­ri­ne tak­tı­ğı gü­neş göz­lü­ğü pan­to­lo­nuy­la ta­kım, ma­vi çer­çe­ve­liy­di. Aya­ğın­da pa­ha­lı ol­du­ğu bel­li olan spor ayak­ka­bı­lar var­dı. - Ben İz­mir'i çok fe­rah bu­lu­rum. Tam emek­li şeh­ri... Ay­dın­lık bir kent­tir. Coş­kun gü­lüm­se­di: - Öy­le­dir, in­san­la­rı da sı­cak­kan­lı­dır. Ar­zu âde­ta hay­kır­dı: - Ah, evet! O ka­dar yar­dım­se­ver in­san­lar ki... İs­tan­bul'da bu­nu bu­la­mı­yor­su­nuz. Ora­sı da muh­te­şem gü­zel bir şe­hir ama ar­tık çok ka­la­ba­lık ol­du. O ka­dar bü­yü­dü ki, be­nim bil­me­di­ğim bir sü­rü ye­ni semt oluş­tu. Ar­tık kom­şu vi­la­yet­ler­le bir­leş­ti sa­yı­lır. Bir yer­den bir ye­re git­mek bir ölüm. İn­sa­nın bü­tün gü­nü he­ba olu­yor. Coş­kun göz­le­ri­ni kıs­tı ve bi­raz da si­tem­kâr bir ses to­nuy­la sor­du: - O za­man ne­den be­nim de ora­ya gel­mem­de ıs­rar­cı­sı­nız? Ya­zık de­ğil mi ba­na? Ar­zu bir kah­ka­ha at­tı: - Ca­nım ge­li­şi­gü­zel söy­len­miş laf­lar. Her ye­rin ken­di­ne gö­re güç­lük­le­ri var­dır. Ben­ce bu­ra­da ge­ti­ri­yi ve gö­tü­rü­yü doğ­ru oran­tı­la­mak la­zım. Cer­rah­pa­şa Tıp Fa­kül­te­si ken­tin tam or­ta­sın­da sa­yı­lır. Si­ze has­ta­ne­ye ya­kın bir ev tu­ta­rız. Ta­bi­i ka­rar si­zin ama ba­bam her­ke­se böy­le bir tek­lif yap­maz. Ve­dat Am­ca ile da­ha ön­ce ko­nuş­muş­lar­dı. Siz­den bah­set­miş­ti Ve­dat Am­ca. Ama ba­bam ar­ka­da­şı söy­le­di di­ye böy­le bir işe gi­ri­şe­cek adam de­ğil­dir. Si­zi be­ğen­di ve gü­ven­di de­mek ki. Coş­kun ba­şı­nı sal­la­dı: - Bi­li­yo­rum, ya­pı­lan tek­li­fin ne bü­yük bir de­ğer ta­şı­dı­ğı­nın far­kın­da­yım. Ben de bu­nu göz önün­de bu­lun­du­ra­rak dü­şü­nü­yo­rum za­ten. Ar­zu yan göz­le genç ada­ma bak­tı: - Cid­di ola­rak dü­şü­nü­yor mu­su­nuz ger­çek­ten? Genç adam göz­le­ri­ni ka­pa­tıp aç­tı: - Ta­bi­i ki, bu önem­li bir ka­rar! Ar­zu gü­lüm­se­di. Yü­zün­de bir mem­nu­ni­yet ifa­de­si be­lir­miş­ti... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.