"Hele şu ev işini bir halledelim..."

A -
A +

Sabri ile Sermet dükkana geldikten hemen sonra işe koyulmuşlardı. Sabri komşu esnafa gidip kiralık ev soruşturmaya başladı. Birçok yere haber bıraktı. Sonra birlikte oturup beklemeye başladılar. Sermet, Sabri'nin düzenini beğenmişti. Adam her işini yoluna koymuş, saygın bir esnaf olarak işini yürütüyordu. Dikkatle inceledi etrafı. Çok mal vardı dükkanda. Onun bakındığını gören Sabri gülümsedi: - Evini tutalım, eşyanı da buradan veririz. Taksitle ödersin. - He ya ağabey, öyle yaparız... Akşama doğru haber bırakılan yerlerin birinden ses çıktı. İki sokak ötedeki bir kaporta tamircisi Salih çırağını yollamıştı dükkana. Küçük çocuk heyecanla seslendi: - Sabri amca, ustam diyor ki bir ev bulmuş... Gelip baksınlar diye çağırdı. Sabri memnun bir şekilde döndü Sermet'e: - Haydi gene şanslısın... Bu kadar çabuk bir şey çıkması sadece şans. Kapıda bekleyen çırağa döndü: - Tamam Haluk! Ustana söyle geliyoruz. Yavaşça yerinden kalktı. Dükkanı kapattı. Birlikte yürümeye başladılar. Kaportacıda işler yoğundu. Eli yüzü motor yağından kararmış, kısa boylu, tıknaz adam yaklaştı yanlarına: - Sabri Efendi, bir ev var. Tepede biraz ama olsun. Bakın isterseniz. Sahibi de benim müşterim. Kirada yaptırırız bir şeyler. Sen olduktan sonra kefil olurum ben. - Allah razı olsun usta... Ver adresi de gidip bakalım. Ellerini sildi usta. Bir kağıt getirdi içeriden. Gömleğinin cebinden kalemini alıp bir kroki çizerek uzattı: - İşte burası, yazdım adresi de çizdim de yolu. Ev sahibi Serdar... Oradadır. Benim gönderdiğimi söyleyin. Hayırlısı olsun... Sermet minnetle gülümsedi: - Allah razı olsun usta... Sabri'nin eski model kamyonetine binip verilen adrese gittiler. Oldukça yokuştu evin bulunduğu yer. Gelişigüzel yapılmış bir gecekonduydu. Duvarları yamuk yumuk örülmüş, beyaz kireçle boyanmıştı. İçeride iki odası vardı. Karanlık bir mutfak bir de banyo bulunuyordu. Rutubet kokuyordu evin içi. Ev sahibi Serdar denilen adam ellerini iki yana açtı: - Ev bu, kirası da yirmi milyon... Yalnız altı aylık peşin isterim. Sabri dudak büktü: - Yapma be usta... Altı aylık çok. İki aylık peşin verelim. Gariptir yazık bunlar. Elindeki üç kuruşu da buraya bağlarsa, eşyasını alacak daha. Haydi bir iyilik yapıver... Serdar gözlerini kısarak baktı Sermet'e. Sonra başını eğdi: - Eh, Salih Ustanın hatırı var. Seni de tanırım Sabri Efendi. Kefili sensin. Bir sekerse kira damlarım tepene... Bilmiş ol! Tokalaştılar. Sermet iki aylık kira parasını çıkartıp uzattı. Ev tutulmuştu. Herkes memnundu bu alışverişten. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.