"Her zaman olduğu gibi çok şıksın..."

A -
A +

Sabah erkenden kalkmıştı Handan. Bir gün önceden yaptığı elmalı kek ve patatesli böreği güzelce paketleyip torbaya koydu. İki gün önce Faruk telefon edip pazar günkü pikniği haber vermişti. Handan tuhaf bir şekilde heyecanlanmış ve şaşırmıştı. Kibar bir şekilde kabul etti daveti. Ardından Selma aramış, tekrarlamıştı bu çağrıyı. Cumartesi günü alışverişe çıkmış, malzemeleri aldıktan sonra gece yatana kadar hazırlıklarla uğraşmıştı. Selma ve Turgay gelip alacaklardı genç kadını. Saat sekizde hazırlanmıştı. Çok beklemedi. Sekizi biraz geçe arabanın kornasını duydu. Kahverengi bir pantolon giymişti. Üzerinde uzun kollu bir gömlek ve kahverengi bir yelek vardı. Belki üşürüm düşüncesiyle montunu da almıştı yanına. Yiyecek çantasını alıp hemen çıktı evden. Selma arabadan inmişti. Gülerek karşıladı Handan'ı: - Canım günaydın, çok şıksın her zaman olduğu gibi. Çok bekletmedik değil mi? - Hayır Selma Hanım. Yeni hazırlanmıştım daha. Selma küskün bir şekilde dudak büktü: - Aramızda çok yaş farkımız yok biliyorum ama yine de senden biraz büyüğüm. Bırak artık bu hanım lafını ne olur. Bana ya Selma de, ya da Selma Abla... Handan kısa bir kahkaha attı: - Abla diyemeyeceğim kadar gençsiniz. - O zaman Selma de, daha hoşuma gider. Kendimi daha genç hissederim. Boynunu büktü genç kadın: - Madem öyle istiyorsunuz... - Ama sizi bizi de bırakacaksın, biz birlikte büyüdük be Handan... Aynı kuşağın çocuğuyuz. Babalarımız dünyanın en iyi dostuydu. Bundan sonra anlamam bak. Arabaya bindi Handan. Turgay aynı karısı gibi sevecenlikle seslendi: - N'aber Handan? Aynı yerdeyiz ama çok sık göremiyorum seni... - İyilik Turgay Bey, geçen gün ben sizi gördüm ama aceleniz vardı herhalde. Hızlı hızlı gidiyordunuz. Engel olmak istemedim. Turgay motoru çalıştırmıştı: - Bir gün özellikle geleceğim odana bir kahveni içmek için. Gülümsedi Handan: - Başımla birlikte, ne zaman isterseniz buyurun. Araba şehir merkezinden uzaklaşıp Polonez Köy'e doğru döndü. Selma neşeyle baktı etrafına: - Hâlâ daha bu taş yığını haline gelmiş şehrin içinde böyle güzellikler olması ne güzel. Ne iyi akıl etti Faruk bu pikniği. Arada buna ihtiyacımız var. Turgay gözünü yoldan ayırmadan cevap verdi: - Ben her şeyden önce Faruk'un hayata yeniden bağlanması açısından çok memnunum... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.