"Hiçbir ayrıntıyı kaçırma Metin!"

Kamil Bey telefonu kapattıktan sonra arkasına yaslandı. Yüzü bembeyazdı. İçinde kopan fırtınayı bastırabilmek için çok büyük bir çaba sarf ettiği her halinden belli oluyordu. Duyduğu haber inanılacak bir şey değildi. Bunun gelip geçici bir heves olduğunu düşündüğü için kendini tutmuştu. Ama yine de bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyordu. Önce Mahmut Beyi aramaya karar verdiyse de bundan hemen vazgeçti. Kimseyi karıştırmadan halledecekti bu konuyu. Telefona sarıldı: - Piraye, bana Metin'i bul, hemen gelmesini söyle... Ardından kendi özel hattına bağlı olan telefonu kaldırdı ve numaraları peş peşe tuşladı. Amerika'da gece yarısını geçmişti zaman. Aldırmadan ısrarla çaldırmaya devam etti. Kızının uykulu sesi duyulunca derin bir nefes aldı: - Betül, benim, baban... - Baba! Aaa, hayırdır, bu saatte? Ne oldu? - Kızım hemen gelmen lazım. Cüneyt! Betül Hanımın sesi tizleşti bir anda: - Bir şey mi oldu baba? - Evet, kim olduğunu bilmediğim biriyle evlenmeye kalktı. Sözlenmiş, artık Foça'da oturacakmış. Hemen biletini al ve buraya gel... Genç kadının sesi açılmıştı. İlk anadaki uykulu halinden eser yoktu: - Ne evlenmesi? Nereden çıktı bu? Saçmalamasın, ver bakayım onu bana! Kamil Bey sıkıntıyla buruşturdu yüzünü: - Burada değil kızım, Foça'da, tatile diye gitti, evleniyorum diye haber verdi. Sen biletini ayarla. Şimdi kapatıyorum. Gelişini bana bildir, şoförü gönderip aldırayım seni havalimanından. Fazla bir şey söylemeye gerek duymadan kapattı telefonu. Bu sırada sekreteri aradı: - Metin Bey geldiler efendim. Metin Umut şirketin güvenliğinden sorumlu ekibin başıydı. Polislikten emekli olmuştu ve yaklaşık altı yıldır Kamil Şanlıdağ için çalışıyordu. Kapı hafifçe aralandı ve kırmızı yüzlü, gözleri birbirine gerektiğinden yakın bir adam başını uzattı. Orta boyluydu. Saçları şakaklarından itibaren dökülmüştü. Kamil Bey başını kaldırdı: - Gel Metin, senden bir ricam olacak. Hemen Foça'ya gidiyorsun. İlk uçakla İzmir'e git ve hemen Foça'ya ulaş. Mesele şu... *** Olan biteni karşısındaki adama bilmesi gerektiği kadar anlattı. Metin Umut'tan istediği şey oğlunun evlenmek istediği kızın kim olduğuydu. - Bu bilgileri bana hemen, en kısa zamanda bulup getir. Hiçbir ayrıntıyı kaçırma. Olanı biteni tüm açıklığıyla senden öğreneceğim. Masraftan kaçınma. Muhasebeye uğra yanına para al. Beni telefonla sürekli bilgilendir. Metin Umut asker selamı vererek haykırdı: - Baş üstüne efendim. Hemen hareket ediyorum. Adam dışarı çıktıktan sonra Kamil Bey arkasına yaslandı. Kafasının içinden binbir düşünce geçiyordu... > DEVAMI YARIN