"Hoş geldiniz Bahar Hanım"

A -
A +

Taksi tatil köyünün kapısında durduğu zaman güneş artık iyice ferini yitirmiş, sakin bir şekilde denizin ortasına gömülmeye başlamıştı. Taksiden inen uzun boylu, siyah saçlı genç kız heyecanlı bir şekilde etrafına baktı ve yanındaki arkadaşına döndü: - Özlem, harika bir yer burası, şu manzaraya bak! Yeşil gözleri sevinçle parlıyordu. Hemen omzunda asılı çantasına davranarak cüzdanını çıkarttı ve valizleri indirmekle meşgul olan taksi şoförüne yaklaştı: - Çok teşekkür ederiz. Buyurun, ücretimiz... Şoför teşekkür ederek parayı cebine koydu ve valizleri tatil köyünün ana binasının önüne kadar taşıdı... Bahar yirmi üç yaşındaydı. Son derece güzel bir kızdı. Zarif yapısı, omuzlarına dökülen siyah saçları ve çıkık elmacık kemikleri, yüzüne son derece yakışan biçimli burnu ve anlamlı dudakları ile gören herkesin hayranlıkla baktığı bir güzelliğe sahipti. Valizlerin başında durdu ve yorgun bir şekilde sallanarak yaklaşan arkadaşına baktı: - Ne o Özlem, bitkin bir hâlin var! Genç kız dudaklarını sallamıştı: - Nasıl bitkin olmam, bir kere o uçak denen alamet aklımı başımdan alıyor. Elimde değil işte korkuyorum... Ondan sonra güya uçakla geldik, havalimanından buraya iki saattir yoldayız. Yoruldum bittim. Özlem, Bahar'dan daha kısaydı. Küçük kahverengi gözleri ışıl ışıldı. Kısa saçları yüzünü daha çok meydana çıkartmıştı. Arkadaşının yanında durdu ve etrafına bakındı: - Hımm! Fena değilmiş hani... Haydi, bir an önce odamıza yerleşelim de dinlenelim. Bu arada açlıktan ölmek üzereyim. Valizleri kapıda bırakıp içeri girdiler. Resepsiyondaki genç hemen ilgilendi yeni müşterilerle: - Hoş geldiniz... Bahar kibar bir tavırla bankoya dayandı: - Bahar Boran... Rezervasyon yaptırmıştık. - Hoş geldiniz tekrar Bahar Hanım. Odanız hazır. Ben hemen komiyi gönderip valizlerinizi aldırıyorum. Sadece şuraya bir imza atarsanız... Bahar uzatılan defteri imzaladı. Geniş bir lobiydi bulundukları yer. Sessizliği ve temizliği insana huzur veriyordu. Yerler kırmızı halıyla kaplanmıştı. Bu sırada Özlem atıldı: - Yemek kaçta kardeşim? - Saat sekizde efendim. Büyük salonda ve arzu ederseniz bahçede yiyebilirsiniz. Açık büfe şeklinde, eğer daha önce başka bir şey arzu ederseniz... Özlem sevinçle bağırdı: - Oh! Duyduğum en güzel haber bu açık büfe olayı. Harika... ∞∞∞ Bahar Boran, İstanbul'un ünlü holding patronu Cevdet Boran'ın biricik kızıydı. Üniversiteden yeni mezun olmuş, İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirmişti. Cevdet Bey de söz verdiği gibi Bahar'ın en yakın arkadaşı Özlem'le birlikte ikisini Gümüldür'de bir tatil köyüne göndermişti. Gönüllerince bir tatil yapacaklar ve iki arkadaş uzun tahsil hayatının ardından bir süre dinleneceklerdi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.