İçinden bir şeylerin koptuğunu hissetti!

A -
A +

Neriman çayları koyarken kaçamak bir bakışla kızlarını kontrol etti. Her ikisi de hayatlarından oldukça memnun görünüyordu. Gece eve girdikten sonra geçirdikleri zamanla ilgili detaylı bir şey anlatmamışlardı. Genç kadın kendisini rahatsız eden bir şey hissetti. Sanki yavruları ondan uzaklaşmış gibiydiler. Bu tedirginlik içinde zor bir gece geçirmişti Neriman. Sabah erkenden kalkmış, onların kahvaltılarını hazırlamıştı. Sofraya oturdukları zaman iki kardeş kendi aralarında fısıldaşıyorlardı. - Çocuklar bugün oturup derslerinize çalışın. İpek, okula git. Ben de geleceğim öğlene doğru. Devamsızlığın için idareyle konuşacağım. Birisi bir şey söylerse cevap verme sakın kızım. İdare durumu biliyor zaten. Genç kız umarsızca dudak büktü. Cevap bile vermedi. Onun aklı başka yerdeydi. Sadece Gül cevap verdi: - Bugün akşam üstü babam gelecek... Onunla çarşıya çıkacağız. İrkildi Neriman. Şaşırmıştı: - Benim haberim yok! Dün mü kararlaştırdınız bunu? Gül lokmasını yuttuktan sonra gözlerini kısarak annesine baktı: - Evet, bir mahzuru mu var? Neriman afallamış bir şekilde kekeledi: - Yoo... Yok tabii. Babanızla zaman geçirmeniz beni de mutlu eder. İki kız kahvaltıdan sonra heyecan içinde çıktılar. Neriman içini çekti onların arkasından bakarken: "Benden uzaklaşıyorlar. İçimi acıtıyor bu durum, acı çekiyorum..." diye söylendi kendi kendine. Apartmanın işini bitirdikten sonra Elif Hanımın dairesine girdi. Kendisinde dairenin anahtarı vardı. İpek'in giderken aldığı apartman paralarını Elif Hanım ödemişti. Neriman ise bu büyük borcun karşılığında ısrarla onun evini temizlemek gibi bir işi üstlenmişti. Her gün daireye giriyor, silip süpürüyor, yemek yapıyor, doktor hanımın çamaşırını, ütüsünü yapıyordu. Kimseye borçlu kalmaktan hoşlanmıyordu. Elif defalarca bunun gerekmediğini söylemişse de içi ancak bu şekilde rahat ediyordu... İşini bitirdikten sonra ağrıyan ayaklarını ovdu. Daha bir sürü yapması gereken şey vardı. Merdivenler yıkanacak, bahçe temizlenecekti. Oyalanmanın sırası değildi. Kızların gelme saati yaklaşmıştı. O gün kızlar geldikten sonra da eve doğru dürüst giremedi. Bahçenin temizlenmesi epey vaktini almıştı. Akşama doğru kapının önünde duran taksiden Uğur'un indiğini görünce işini bitirmek üzereydi. Birden Uğur'un kendisini böyle toz toprak içinde görmesinden rahatsız oldu. Bozuntuya vermedi: - Bugün de çıkacağınızdan haberim yoktu. Lütfen kızlarla ilgili planların hakkında bana önceden bilgi ver. Uğur onu sinirlendirip tedirgin etmek istemiyordu: - Kusura bakma, çocuklara birkaç bir şey alayım istedim. Dün gece konuşma fırsatımız olmadı, söyleyemedim. Üstelemedi Neriman. Kızlarına seslendi: - Babanız geldi çocuklar, sizi bekliyor. İki kız çığlıklar atarak koştular. Babalarına sarıldılar. Neriman onlara bakarken içinden bir şeylerin koptuğunu hissetti. Dudaklarını ısırdı. Üçü birden gülüşerek taksiye bindiler. Kendisine dönüp el sallayan bile olmamıştı. Mahzun bir şekilde baktı arkalarından. Dairesine girip kanepeye oturdu... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.