Özlem akşam yemeğini çok huzursuz yemişti. Behiye Hanım kızının tedirginliğinin farkındaydı ama yemek boyunca hiç bu konuda Konuşmamayı tercih etmişti. Ferit Beyin kızına olan düşkünlüğü belliydi ve onun en ufak bir üzüntüsünün Ferit Beyi nasıl huzursuz ettiği de bir gerçekti. Özlem'in sessizliği aslında Ferit Beyin de dikkatini çekmişti. Yemek sırasında neler olduğunu öğrenmek istemişse de hem Behiye Hanım hem de Özlem geçiştirmişlerdi konuyu. Sofrayı toplayan ana kız mutfakta baş başa kaldıkları zaman konuştular: - Kızım, Selim'le aranızda bir şey mi oldu? - Yok anne, her zamanki gibi ayrıldık dün akşam. Hem bir şey yok, büyütme böyle. Ben merak ettim sadece. Herhalde acil bir şey çıktı. Çünkü gelmeyeceği zaman bir gün önceden mutlaka haber verir. Şimdi ararım yeniden, meraklanma sen. Benim canım falan sıkkın değil. Çok yorgunum anne. İmtihanlar yaklaşıyor. Önümüzdeki ay acildeyim. Daha da yorulacağım. Kafamın içi hep derslerimle meşgul. Behiye Hanım gülümsedi: - Kolay değil bir tanem... İnsan hayatı size emanet edilecek olan. İyi öğrenmeniz, iyi bilmeniz lazım. Özlem annesinin yanağına bir öpücük kondurup dışarı çıktı. Antrede duran telefona doğru ilerledi. Ahizeyi eline aldığı zaman saat dokuza geliyordu. Numarayı çevirip beklemeye başladı. Az sonra karşı taraftan Serpil'in sesi geldi. Özlem hemen yumuşacık bir ses tonuyla konuşmaya başladı: - Serpil Abla, benim, ah sizi çok rahatsız ettim ama merak ettim, geldi mi Selim? - Geldi, geldi. Merak etme, yemek yiyor. Arkadaşlarıyla berabermiş. Dur vereyim. Çok geçmeden delikanlının tok sesi duyuldu: - Alo? Merhaba, n'aber? - Merak ettim Selim. Ne zaman geldin? - Yarım saat oluyor. Ne var merak edecek? Çocuklarla takıldık biraz. Vakti geçirmişim. Özlem bir süre sessiz kaldı. Sözlüsünün geleli yarım saat olduğu halde haber vermemesine biraz bozulmuştu. Onun kayıtsız konuşmalarından huzursuz oldu. İçine bir sıkıntı doluverdi bir anda. Uzatmadı: - Tamam o zaman, ben sadece kötü bir şey olmasından korktum. Haydi iyi geceler... Cevap beklemeden kapattı telefonu. Sıkıntısı ses tonundan belli olmuştu. Derin bir nefes alıp salona girdi. Yüzüne hemen bir gülücük yerleştirivermişti. - Selim'i aradım. Otobüsü kaçırmış, bir de arkadaşlarıyla muhabbete dalmışlar ardından. Herkese çok selamı var. Asayiş berkemal yani!.. > DEVAMI YARIN