İmtihana girecek gibi heyecanlıydı

A -
A +

Handan koyu renkli bir döpiyes giymişti. Heyecanlıydı. Selma Hanımlarla karşılaşmasının ertesi günü akşamüzeri Turgay telefon etmiş ve ertesi gün sabah onda şirkete gelmesini, patronların kendisiyle görüşmek istediklerini söylemişti. Güçlükle izin alabilmişti iş yerinden Handan. İzin işini hallettikten sonra eve gitmeden kendisine yeni bluz almıştı. Eve gelir gelmez de döpiyesini ütülemiş, banyo yapmış, sanki imtihana girecek bir talebe gibi heyecan içinde geceyi geçirmişti. Sabah erkenden kalkmış ve hazırlanmıştı... Turgay Özen'in çalıştığı şirketin merdivenlerini çıkarken durmadan dua ediyordu. Çok büyük ve tanınmış bir şirketti Yapıtaş İnşaat. Büyük ihalelere giriyordu ve büyük işler yapıyordu. Beyaz mermer merdivenlerden ürkek adımlarla çıktı. Turgay'ın odasının önüne geldiği zaman derin bir nefes aldı ve kapıyı vurdu. Turgay şirketin baş mimarıydı. Yavaşça çevirdi kapının kolunu. İçeride kısa boylu sarışın bir sekreter vardı. Kız Handan'ı görünce: - Siz Handan Hanım olmalısınız. Buyurun, Turgay Bey sizi bekliyor, diyerek yerinden kalktı ve sağ taraftaki kapıyı çalarak açtı: - Turgay Bey, Handan Hanım geldiler. Handan içeriye girerken teşekkür etti. Turgay, masadan kalkarak karşıladı: - Hoş geldin Handan. Bir çay içelim önce seninle. Vural Bey az önce geldi. Sonra birlikte gideriz yanına. Nasılsın bakalım? - Çok teşekkür ederim Turgay Bey. Heyecanlıyım biraz galiba. - Çekinecek bir şey yok. İş oldu gibi. Evvelki gün konuştum patronla. "Sen söyledikten sonra mesele yok" dedi. Selma da babama söylemiş. Sanırım o da telefon etti. Bu görüşme formalite gibi bir şey olacak. Handan dudaklarını ısırdı. Sekreter kızın getirdiği çayını dalgın bir şekilde karıştırdı: - İşin mahiyeti ne bilmiyorum ama... - İşin mahiyeti ağır biraz Handan. Ama sen bunun altından kalkarsın. Şirketin personel müdürlüğü. Sen büro yönetiminden mezundun değil mi? Başını salladı Handan: - Evet. Anadolu Üniversitesi, Açık Öğretim Fakültesi... - Tamam, doğru söylemişim demek ki. Çayını bitirdiysen gidelim Vural Beyin yanına... Birlikte odadan çıktılar. Koridor boyunca yürüdüler. Tertemizdi etraf. Son derece sağlıklı bir aydınlatması vardı. En dipteki odanın önüne geldikleri zaman Turgay kravatını düzeltti ve kapıyı çaldı. Vural Beyin sekreteri kendisine Turgay Bey ve Handan Hanımın geldiğini haber verince patronun odasına girdiler. Handan gözlerine inanamadı. Son derece sade ama son derece oturaklı bir döşenişi vardı odanın. Çok büyük bir odaydı. Vural Bey masasının başında bu kocaman odada sanki bir nokta kadar küçük duruyordu. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.