"İnsanlar hata yapabilir Aylin!"

A -
A +

Onur otelin lobisinde tedirgin bir bekleyiş içindeydi. Biraz önce Aylin'e telefon etmiş ve görüşmek istediğini söylemişti. Genç kızı beklerken bir fincan çay istemişti. O henüz çayından birkaç yudum almıştı ki Aylin göründü. Genç kız dışarı çıkmak istememiş, otelin çay salonunda konuşabileceklerini söylemişti. Onur hemen ayağa kalktı. Aralarında hâlâ daha bir tedirginlik ve bir kırıklık vardı. Aylin koltuğa oturur oturmaz genç adama döndü: - Bana da bir neskafe söyler misin Onur? - Derhal... Bakar mısınız? Neskafeyi ısmarladıktan sonra gözlerini genç kızdan ayırmadan karşısına oturdu: - Nasılsın? Oldukça yorucu bir gün olsa gerek... Aylin kaşlarını kaldırdı ve başını iki yana salladı: - Hem de çok. Gönül yorucu bir gün... Az önce telefon etti doktor. Fazıl Beyin durumu iyiymiş. Onur yutkundu: - Ne yapmayı düşünüyorsun Aylin? Genç kız şaşkın bir şekilde baktı onun yüzüne: - Hangi konuda? Bir şey yapmak için gelmedim. Ben onların ne yapmak istediklerini öğrenmek için geldim. Bu saatten sonra yapılacak hiçbir şey yok... Onur başını salladı: - Anlıyorum. Biliyor musun, yıllardır baba oğul birbirlerine düşman gibiydiler. Bütün mesele ikisinin de yaptığı hatanın farkında olmaları ama inanılmaz bir savunma mekanizmasıyla suçu birbirlerinin üzerine atmalarıydı. Şimdi bundan sonra sanırım aralarındaki diyalog da düzelir. Aylin neskafesinden bir yudum aldı: - İnsanları cezalandırmak gibi bir tasarrufum olamaz. Belki ilk başta ben de duygusal davrandım. Bir doktor olarak, kendini insan hayatı kurtarmaya adamış biri olarak davranışlarımın tümü doğru diyemem. Fazıl Bey ölebilirdi ve şimdi düşünüyorum ben bunun vicdani hesabını asla veremezdim kendime. Allah korudu... Hastanede senin Nazım Beye sorduğun bir soruyla kendime geldim. Adamcağıza "oturmak ister misiniz?" diye sorunca. Öyle şaşkın ve öyle sarsılmıştı ki... O zaman fark edebildim. Onur yavaşça gülümsedi: - İnsanlar bazen hatalar yapabiliyormuş demek ki... Aylin manalı bir tebessümle baktı genç adamın yüzüne: - Ne demek şimdi bu? - Ne demek olduğunu sen anladın sanıyorum... Aylin omuzlarını silkerek başını çevirdi. Onur ona doğru eğildi: - Yorgun olduğunu biliyorum. Otelin restoranında yemek yer misin benimle?.. Güzeldir burası.. Genç kız birkaç saniye süzdü genç avukatı. Sonra "olur" anlamında başını salladı. Kalktılar ve restorana doğru yürüdüler. Onur bu sırada yapacağı evlenme teklifi için aldığı yüzüğü ceketinin cebinde sıkı sıkı tutuyordu. İçinden dualar ediyor, heyecanından kuruyan dudaklarını diliyle ıslatıyordu... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.