İpek Hanım rahatlamıştı

A -
A +

Emniyette devam eden soruşturma ilk iki gün boyunca tatmin edici bir sonuç çıkartmamıştı ortaya. Olay günü Kaan Nalân'ın ifadesinin tamamlanmasından sonra Ferit Beyle de konuşmuş, bu meseleyle özel olarak ilgileneceğine dair söz vermişti. Eve döndükleri zaman Nalân yaşadığı olayın ciddiyetini daha net kavramış ve bütün günü ağlayarak geçirmişti. Tarık o akşam Ferit Beylerde yemek yemiş, Nalân'ı yalnız bırakmak istememişti. Ferit Bey ve İpek Hanım Tarık'ın özel bir arkadaş olduğu konusunda hemfikirdiler artık. Nalân'ın bu konuda kendilerine hiçbir şey söylememiş olmasını da yadırgamışlardı ama bu konuda sorular sormanın zamanı değildi. Tarık geç vakitte iyi geceler dileyip gittikten sonra İpek Hanım yatmak için odasına çekilen kızının ardından gitmişti: - Çok efendi bir gençmiş Tarık... Nalân annesinin neyi sormak istediğini anlayacak kadar zeki bir kızdı: - Tarık iyi bir çocuktur anne. Uzun zamandır bana karşı özel bir ilgisi var. Ama ben hep temkinli yaklaştım. Son Uludağ gezisinde bazı şeyler farklılaştı. Size bahsedecektim. Mezuniyet işleri bittikten sonra getirip tanıştırmayı düşünüyordum. İpek Hanım rahatlamıştı. Gülümsedi: - Anlamıştım zaten... Baban da beğenmiş Tarık'ı. Şu mesele hallolsun kızım o zaman etraflıca konuşuruz. Şimdi uyu bir tanem, çok yoğun ve stresli bir gün geçirdin. Allah seni bize bağışladı... İyi geceler kızım. Odanın kapısını yavaşça çekip çıktı. Dudaklarında mutlu bir gülümseme vardı. Alt kata, kocasının yanına indi: - Tahmin ettiğim gibiymiş, kızımızla ilgileniyormuş Tarık. Ferit Beyin kaşları çatıldı. Her kız babası gibi bir gün gelip de hayatının en değerli varlıklarından birisini hemcinslerinden birine kaptırmak fikri onun da aklını karıştırmış, bu işten pek hoşlanmamıştı. Belli etmedi: - Bırakın bunları, kızın canı tehlikedeydi, siz neler düşünüyorsunuz. Ya bir şey olsaydı Nalân'a? Ne yapardık o zaman? Ya zarar verseydi kızımıza? İpek Hanım gözlerini kapattı: - Allah korudu Ya Rabbim, Allah korudu. Ferit bey piposundan bir nefes çekti: - O emniyet amiri, temiz bir çocuk. Ben bu işin peşini bırakmayacağına inanıyorum. Göreceksin bu serseri her kimse bulunacak. Yine de verilmiş sadakamız varmış. İpek Hanım gözlerini kırpıştırdı: - Ne günlere kaldık Allah'ım, ne günlere kaldık. Bu nasıl bir zihniyettir. Haydutluk bu! Biricik kızlarının bu haydutla öz be öz kardeş olduğunu bilseler acaba ne düşünürlerdi?!. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.