İpek, hızla çıktı merdivenleri!.. -77-

A -
A +

Hülya hanım ve Ayhan bey yüreklerinde saklıyorlardı bu sızıyı. Hülya hanım ortalığı bulandırmamak için ülkesine döndükten sonra hiç araştırmamıştı Safiye'yi. Herkes kurduğu düzende, kendi hayatını sürdürüyor; ama tedirginliklerini de yaşamıyor değillerdi!.. *** Ayhan bey çatalını bırakarak bir bardak su içti. Ağzını tabağının yanındaki bembeyaz peçeteye kuruladıktan sonra şefkatle kızına baktı: - Herhalde fakir bir kadın. Onun bütün tedavi masraflarını karşılayalım kızım. İpek başını salladı: - Zaten söyledim baba. Size sormadım ama karşı çıkmayacağınızı da biliyordum. Adresimi, telefonumu verdim. Faturanın bana yazılmasını gereken her şeyin yapılmasını istedim. - Çok iyi yapmışsın kızım. Yaşadığımız hayatta ne kadar faydalı iş yaparsak, ne kadar hayır yaparsak sonrasında yüzümüz o kadar ak, alnımız açık olur. Keşke bütün ihtiyacı olanlara yardımcı olabilsek. Tekrar ziyaret edeceksin değil mi o hanımı? İpek gülümsedi: - Tabii baba, yarın gideceğim ziyaretine, ne durumda bakacağım. - Git kızım, unutturma yarın biraz para bırakayım, ver kadıncağıza. İhtiyacı vardır, evladının acısını tedavi etmez ama yine de bir işe yarar. Zavallı kadın... *** İpek hastahanenin merdivenlerini hızla çıktı. Danışmaya gidip bir gün önce getirdiği hanımın yattığı servisi ve oda numarasını öğrendi. Koroner bakım ünitesine yatırmışlardı Safiye'yi. Servise girer girmez doktorun koridorda hemşireyle konuştuğunu görüp o tarafa yöneldi: - Doktor bey, rahatsız ediyorum, bir hasta için görüşecektim. Doktor otuz yaşlarında uzun boylu, sert bakışlı, kumral, yeşil gözlü bir adamdı. Oldukça yakışıklıydı. Kendisine soru soran genç kızın yüzüne hayranlıkla baktı. Gülümseyerek konuştu: - Tabii hanımefendi, buyurun, kimi sormuştunuz? - Adını bilmiyorum. Dün getirdim. Benim yakınım değil, evladının ölüm haberini alınca fenalaşmıştı. Ben de tesadüfen yanındaydım. Arabamla getirdim hastahaneye... Doktor elini başına götürdü: - Tamam, Safiye hanımı söylüyorsunuz. Durumu nispeten yani düne nazaran daha iyi. Ama yine de atlatabilmiş değil. Tansiyonu biraz düşürebildik fakat tutarsızlık gösteriyor. Bu da her an için tehlikeli şeylerin olabileceğini gösterir. Beyin damarlarında, koroner damarlarda tehlike oluşturabilir. Dikkatli bir tedavi ve sağlıklı bir bakım gerekiyor. Gerekeni yapıyoruz ama moralman çok kötü. Bir evlat acısı yaşıyor ve sürekli ağlıyor. Bu da etkiliyor tabii sağlık durumunu. Çok fazla bilgi alamadık hayatı hakkında. Üstelemedik de. Biraz sakinleşmesi lâzım. Bu arada psikolojik tedavi de uyguluyoruz... İpek dikkatle dinlemişti doktorun söylediklerini. Hoşlanmıştı bu genç adamdan. Minnetle baktı ona: - Çok teşekkür ederim doktor bey, sanırım artık sizden bilgi alacağım bu konuda. Ben bu hanıma yardımcı olmak istiyorum. Gereken ne ise eksiksiz yapılsın lütfen. Maddi açıdan düşünmeyin. Benim adresim ve telefon numaralarım kayıtta var. Her şeyin faturasını ben ödeyeceğim. Yakışıklı doktor hayranlıkla baktı genç kıza: - Ne kadar duyarlısınız hanımefendi. Çok duygulandım... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.