Tansel, İzmir'e iner inmez hemen akrabalarının Bornova'daki evlerine gitti. Gece onlarla hasret giderdikten sonra yorgunluğunu da bahane ederek erkenden yattı. Sabahleyin Ege Üniversitesi Hastanesine giderek işlerini halletmek için işe girişti. Görüşmelerini bitirdikten sonra eski hocalarını ziyaret etti. Öğle olmuştu. Hastanenin kafeteryasına gidip bir şeyler yemek istedi. Kafeteryadan içeri girince kalabalığı görüp bir kenarda beklemeye başladı. Biraz sakinleştikten sonra yemeğini almayı düşünmüştü. Oturduğu yerden etrafını seyrediyordu. Birden kapıdan içeri giren uzun boylu, kumral, saçları hafif kırlaşmış genç adamı gördü. Gözlerini kısarak baktı bir müddet. Tanımıştı Akif'i. Yüreğinin hızla attığını hissetti. Yerinden kalkıp genç adamın yanına yaklaştı: - Akif? Sensin değil mi? Beni hatırladın mı? Genç doktor dikkatle baktı bu kısa boylu, sevimli kadının yüzüne. Yüz hatları gerginleşmişti. Birden bir aydınlık geldi yüzüne: - Tansel, Tansel Hanım, merhaba! Tansel, samimiyetle gülümsedi Akif'e: - Uzun zaman oldu Akif, burada olduğunu duymuştum ama emin değildim. Nasılsın? Omuzlarını kaldırdı Akif: - Gördüğün gibi, çalışıyoruz işte. İyiyim. Yemeğe mi geldin? - Evet, karnım acıktı, bir şeyler yiyeyim demiştim. İzin verirsen seninle oturayım. Akif omuzlarını kaldırdı: - Tabii, gel şu tarafa gidelim. Sen de al yemeğini. Biraz sonra tepsilerini almışlar, uzak bir masaya doğru yönelmişlerdi. Akif, Tansel'in oturmasına yardım ettikten sonra kendisi de karşısına geçti: - Eee, hayırdır, ne işin var burada? - Bazı işler işte. Başhekim görevlendirdi. Gelmişken hocalarımı da göreyim demiştim. Sen ne yapıyorsun? İhtisas bitti herhalde? - Evet, geçen sene doçent oldum. Bildiğin gibi, burada yaşayıp gidiyoruz işte. Tansel yemeğinden bir lokma aldı: - Bizleri unuttun Akif, bir saatlik yol Salihli, hiç gelmedin. Akif'in yüzü bulutlandı: - Ben oraya gelemem Tansel, biliyorsun! Doktor Hanım acı bir şekilde gülümsedi: - Onu görüyorum, çok büyüdü, okula başladı. Buraya gelmeden önce beraberdim. Öyle sevimli oldu ki... Akif yutkundu. Önüne baktı. Bu konudan hoşlanmadığı belliydi... DEVAMI YARIN