Durmadan tenkit ediyordu Saliha. Onun ikazlarına ise kayıtsızlıkla dudak büküyorlar: - Aman anne! Geçti senin devirlerin artık, ne varmış güldüysek, şarkı söylediysek, diyerek burun kıvırıyorlardı... Saliha hanım elini beline dayadı. Artık eskisi gibi değildi. Çabuk yoruluyordu. Eskiden bir çırpıda bitirdiği işleri şimdi zorlanarak yapıyordu. Seneler etkisini göstermeye başlamıştı artık. Yaşlı bir kadın değildi ama yine yıpranma hızla kendini belli ediyordu. *** Saliha hanım tozları aldıktan sonra etrafına bakındı. Dudaklarını büzerek: - Şunlara söyleyeyim de şu perdeleri yıkayalım bu ara... Leş gibi olmuşlar. Gören inanmayacak evde üç tane yetişmiş kız olduğuna... Tövbe tövbe, diye söylenerek süpürgenin kordonunu toplamaya başladı... Temizlik bitmişti, sırada yemek işi vardı artık. Mutfağa girdi. Sabah bulaşıkları olduğu gibi duruyordu. Birden asabileşerek hızla çıktı mutfaktan. Koridorun sonundaki odanın kapısını hışımla açtı: - Kalkın artık, saatin kaç olduğundan haberiniz var mı sizin? Kendinizi beş yıldızlı tatil köyünde mi sanıyorsunuz siz bakayım? Utanmasanız bir de animasyon gösterisi isteyeceksiniz... Haydi bakalım! Karşılıklı konulmuş iki yatağın içinde de kıpırtılar oluştu. Kapının yanındaki yatakta ise hiçbir hareket yoktu. Saliha hanım hızla yorganı açtı. - Gören de sizi bütün gece ayaktaydınız zannedecek. Kalkın dedim. Birden bire üzerindeki yorgan çekilen Ceyda uykulu gözlerle bakındı etrafına. Evin en küçük kızıydı. Lise ikiye gidiyordu. Dudaklarını mutsuz bir şekilde büzerek gözlerini ovuşturdu: - Ya, ne oluyor? Savaş mı çıktı? - Birazdan çıkacak, hiç merak etme... Hem öyle bir savaş ki, birinci dünya, ikinci dünya hiç kalır yanında... Genç kız kaşlarını çattı: - Aman anne... Bir uyutmadın... Daha saat kaç ki? Saliha hanım gözlerini açtı kocaman kocaman: - Şimdi düşüp bayılacağım... Bir de utanmadan... Ceyda hemen fırladı yerinden: - Tamam, tamam... Kalktık işte.. Bunlar neden hâlâ yatıyor peki? Cevap beklemeden diğer yataklara ilerledi, ikisinin de yorganlarını hızla çekti: - Kalkın tembeller, annem geldi, birazdan ömür boyu yatacaksınız kalkmazsanız eğer... Eda ve Seda da söylenerek açtılar gözlerini. Üç kızı vardı Saliha hanımla Rıfat beyin. En büyükleri Seda'ydı. Birer sene arayla doğmuşlardı. Seda ortaokuldan sonra okumamış, evde oturup hayırlı bir kısmet çıkmasını bekliyordu. Eda ise lise ikinci sınıfa kadar okumuş, bir sene sınıfta kalınca ani bir kararla o da tahsil hayatını noktalamıştı. İçlerinde en atak, en korkusuz olanı ise Ceyda idi. En küçük olmanın getirdiği bütün avantajları sonuna kadar kullanmasını bilen zeki bir kızdı. Rıfat beyin tek umudu olmuştu. Onun mutlaka okumasını istiyordu anne ve babası. > DEVAMI YARIN