Mahkeme günü geldiği zaman Murat erkenden uyandı. Bir gün önce çarşıya çıkıp kendisine bir takım elbise, bir gömlek ve kravat satın almıştı. Tıraş olup güzelce giyindi. Derli toplu gitmesinin mahkeme heyeti üzerinde olumlu bir etki yapacağını düşünüyordu. Adliyeye geldiği zaman karşı tarafın henüz orada olmadığını görerek beklemeye başladı. Saat ona çeyrek kala göründü Haşim Bey. Dudaklarında tuhaf bir gülümseme ile yaklaştı Murat'a: - Merhaba Murat Bey... Nasılsınız? Murat başını eğdi: - Teşekkür ederim. Haşim Bey bir şeyler söylemek ihtiyacını hissetti: - Uzun sürmez. Karşılıklı anlaşma var. Çabuk biter. Saat onu beş geçe mübaşirin sesi duyuldu: - Davalı Murat Arkan, Davacı vekili Haşim Demirci... Murat oturduğu yerden kalkıp mahkeme salonuna yürüdü. Hakim uzun boylu, ince yüzlü, esmer bir adamdı. Kaşları çatıktı. Murat'ı yukarıdan aşağıya süzdü. Sonra sormaya başladı... Bütün her şey on dakika içinde olup bitmişti. Hakim katibe döndü: - Yaz kızım... Tarafların karşılıklı beyanları sonucunda evlilik akdinin bitirilmesine... davalı tarafın bütün haklarından feragat ettiğini bildiren beyanından hareketle hiçbir talebinin bulunmamasının dikkate alınarak doğacak çocuk üzerindeki bütün hakların annesi Betül Karahan'a verilmesine... velayet vesayet durumlarında tek söz sahibi olarak Betül Karahan'ın tayinine... Murat şaşırmıştı. Telaşla Haşim Beye baktı "ne oluyor?" diye soran gözlerle... Haşim Beyin dudaklarında müstehzi bir tebessüm vardı. Mahkeme bitip dışarıya çıktıkları zaman Avukat telaşlı hareketlerle yaklaştı Murat'ın yanına: - Tamam beyefendi, hayırlı olsun. Murat heyecanla atıldı: - Bu vesayet, velayet meselesi ne? Haşim sinsi bir şekilde gülümsedi: - Doğacak çocuk üzerinde hiçbir hakkınız yok Murat Bey. Artık Karahan ailesinin yakasından düşeceksiniz. Kendi beyanınız bu... Murat haykırdı: - Ben böyle bir şey beyan etmedim. Yalan söylüyorsunuz. Aldattınız beni!.. Haşim Bey elindeki dosyayı çıkartıp Murat'ın imzaladığı taahhütnameyi gösterdi. Gözlerine inanmıyordu Murat. Kağıdı imzalarken böyle bir sayfa görmemişti. Yakasına yapıştı avukatın, sarsmaya başladı: - Yalancı herif, beni aldattın sen, ben okumadım bu ifadeyi... Ortalık karışmıştı. Güvenlik görevlileri yetişti ve Murat'ın elinden aldılar avukatı. Haşim Bey bağırdı: - Artık hiçbir hak iddia edemeyeceksin. Seni içeri attırıp hayatını mahvederim. Bir daha yaklaşma sakın!.. > DEVAMI YARIN