Turgay Özen'in karısı Selma, öksüz kalan iki kız çocuğunun ellerinden tutmuş, uzun servilerin arasındaki toprak yolda ağır adımlarla ilerliyordu. Funda hâlâ kesik hıçkırıklarla sarsılıyordu. Elini sıktı genç kızın Selma: - Funda'cığım, biliyorum çok zor ama artık senin üzerinde büyük bir sorumluluk var. Küçük kardeşine sen anne olacaksın. Anneciğinin orada rahat uyumasını istiyorsan ona kol kanat gereceksin. Bak ne kadar küçük. Babacığın da çok sarsıldı. Erkekler böyle durumlarda şaşkına dönerler. Anneler gibi olgun, mantıklı düşünemezler. Artık evin annesi sensin yavrum. Acılara alışılır Funda'cığım. Zaman her şeyin ilacıdır. Zaman içinde sen acını hazmetmesini öğreneceksin. Funda yaşlı gözlerini titreyen parmaklarıyla sildi ve derin bir nefes aldı: - Ben... Ben ne yapacağımı bilmiyorum Selma Teyze. Selma kolunu genç kızın boynuna doladı: - Canım benim, bir tanem, öğreneceksin güzel kızım, hayat insana neler öğretir bir bilsen... Faruk mezarlığın başında kendisini bekleyen arkadaşına döndü: - Gidelim artık Turgay... Burada yapacak bir işimiz kalmadı... Turgay dudaklarını ısırdı ve arkadaşının koluna girdi. Birkaç adım attılar birlikte Faruk durakladı ve bir defa daha dönüp geride bıraktığı toprak yığınına baktı yaşlı gözlerle ve usulca mırıldandı: "Beni yarı yolda bıraktın... Ama her şey senin istediğin gibi olacak! Sana söz veriyorum..." Gözlerini kapattı, birkaç saniye nefesini tuttu ve sonra sanki bir rüyadan uyanmış gibi kaldırdı başını ve arkadaşına döndü, kendinden emin bir ifade ile: - Gidelim Turgay... Haydi! diye fısıldayarak yürümeye başladı... Dua ederek çıktılar mezarlıktan. Herkes gitmişti. Sadece iki araba duruyordu mezarlık kapısında. Selma, Faruk'a yaklaştı: - Eğer istersen gelelim seninle. Faruk omuzlarını kaldırdı: - Size nasıl teşekkür etsem azdır çocuklar. Sağ olun, var olun... Bizim için çok zaman ayırdınız... Zahmet oldu, minnettarım size... Turgay başını çevirdi sitemkâr bir şekilde: - Adamın konuştuğu şeye bak yahu! Tabii ki ayıracağız, biz arkadaşız. İnci senin karındı ama bizim de can dostumuzdu. Yürü haydi, biz de geliyoruz... Funda sevinçle sarıldı Selma'nın eline: - Evet Selma Teyze, ne olur gelin... Yalnız kalmak istemiyorum ben. Ne olur, kalın bizimle. Hem Fulya da yalnız kalmaz. Şimdi onunla nasıl meşgul olabileceğiz ki biz?!. DEVAMI YARIN