Sena gelmişti aklına Şeref'in... Çok sevmişti karısını. Onun gözünün içine bakmış, onun arzularına cevap verebilmek için bütün gücünü kullanmıştı. Ama yeterli olmamıştı. Nereden bilebilirdi ki karşısına yıllar sonra bu şekilde çıkacaktı ayrıldığı karısı! Sinan'ın ailesinin, yıllar önce bütün yüreğiyle sevdiği, biricik kızının annesi Sena olduğunu bilseydi herhalde genç adamı bulunduğu yerin sınırlarından içeri sokmazdı. Yasemin uzun süre uyuyamadı. Ertesi gün dönüyordu Sinan. Genç kız onun özleyeceğini hissetti: "Sinan'a tutuldum galiba.. Allah'ım, yanlış yapmamayım, bana yardım et!" diye mırıldandı usulca. *** Sena elindeki porselen kahve fincanından bir yudum aldıktan sonra masanın üzerindeki gümüş tepsideki kurabiyeden bir lokma ısırdı. Yan gözle de yanında oturan kocası Burhan Beye baktı. Burhan Bey kaşlarını çatmış piposunu içiyor, tam karşı koltukta oturan Sinan'ın anlattıklarını dikkatle dinliyordu. Genç adam sakin bir şekilde devam etti anlatmaya: - Tıp fakültesi beşinci sınıfta. Doktor çıkacak. Babasıyla yaşıyor Karaburun'da. Küçük bir balıkçı lokantaları var. Çok hanımefendi ve çok güzel bir kız. Çok zarif. Kendimi onu düşünmekten alamıyorum Baba. Size danışmadan ona evlenme teklif ettim. Sena hafif bir çığlık attı. Burhan Beyin kaşları çatıldı: - Evlenme mi teklif ettin? Peki ne cevap aldın? - Zaman istedi baba. Beni iyi tanımadığını söyledi. Böyle bir teklife hemen cevap veremeyeceğini söyledi. Burhan Bey rahatlamış gibi arkasına yaslandı: - Akıllı kızmış. Bir ay içinde kimse kimsenin evlenme teklifini kabul etmez. Aklı varsa tabii. Sena fincanını sehpaya bırakıp söze girdi: - Annesi yok mu bu kızın? - Yok anne. Ölmüş galiba. Çok fazla bahsetmedi annesinden. Tatlı bir babası var. Çok iyi bir adam. Çok babacan. Baba kız yaşıyorlar. Zaten Karaburun küçük bir yer. Çok seviliyorlar. Kendi halinde mütevazı insanlar. Görseniz siz de çok beğeneceksiniz eminim. Burhan Bey piposundan derin bir nefes çekti: - Peki, ne karar verdiniz şimdi? - İstediği zamanı tanıyacağım ona. Beni iyice tanıması için onunla görüşeceğim. Arayacağım, gerektiği zaman gideceğim yanına. Varlığımı hep hissettireceğim. Biliyorum baba, önsezilerim bana hayatımın bu kızla birlikte çok mutlu geçeceğini söylüyor. Sena gülümsedi: - Sen bayağı tutulmuşsun Sinan? Delikanlı mahcup bir şekilde önüne baktı: - Evet anne... Gerçekten bağlandım. Burhan Bey birkaç saniye düşündükten sonra ayağa kalktı: - Hayırlısı olsun oğlum. Zaman ne gösterecek bakalım. Sen de tanımaya çalış kendisini. Adı neydi? - Yasemin... Yasemin baba. Sena titrediğini hissetti. Dudaklarını ısırdı. Çok sevdiği, çok özlediği kızının adıydı bu. Yan gözle Burhan Beye baktı. Adam başını salladı hafifçe: - Peki oğlum, dedim ya hayırlısı. Sen duygularından eminsen biz de muvafakat ederiz tabii ki. > DEVAMI YARIN