Faruk Bey çalışma odasındaydı. Karısının kendisine seslendiğini duyarak gözlüklerini masasının üzerine koyup salona geldi. Azize annesiyle karşılıklı oturmuştu. Oldukça solgun görünüyordu. - Azize! Bu saatte neden evdesin kızım, bir şey mi oldu? Genç savcı dikkatle ve çaresiz gözlerle baktı babasına: - Baba, konuşmamız lazım... Faruk Bey karısının yanına oturdu. Karı-koca tedirgin görünüyorlardı. Azize hafifçe öksürdü: - Bugün bir zanlı getirdiler baba. Adı Alper Kaya... Bu çocuğu hatırlıyorum ben. Bugüne kadar geçmiş hakkında hiç detaylı konuşmadık sizinle. Bana analık babalık ettiğinizi biliyorum. Kendi öz evladınız gibi bağrınıza basıp beni en mükemmel şekilde hayata hazırladığınızı da biliyorum. Bugüne kadar sizden öncesini sorgulamak gibi bir endişem olmamıştı. Ben sizi anne ve baba olarak bildim. Bu benim için ölene kadar da hep böyle kalacak. Ama bu çocuk benim kardeşim baba. Öz kardeşim. Onu tanıdım, hatırladım. Şimdi sizden bunun kesin olup olmadığını ortaya çıkartmak için bilgi istiyorum. Kim benim ailem? Babamın beni size getirip bıraktığını söylemiştiniz seneler evvel. Adı neydi? Ne anlattı benim hakkımda? Bana bunları söylediğiniz zaman beynimin içindeki çözülmeyen şeyler açığa çıkacak. Belki anne baba olarak onları yargılamak hakkım olabilir ama kardeşlerimin bunda hiçbir günahı olmadığını biliyorum. Onlar da bir yerlere savrulup gittiler muhakkak. Bunun bedelini bizler ödedik. Ben çok şanslıydım ki sizin gibi bir anne ve babaya düştüm. Hayatımı bana hediye ettiniz. Sizleri asla bırakmayacağım. Benim annem ve babam sizsiniz ama... Faruk Bey yutkundu. Yan gözle karısına baktı. Leyla Hanım ağlıyordu. - Kızım, güzel kızım benim. Bunun bir şekilde bir gün ortaya konulup konuşulacağını biliyordum. Hazırlıklıyım. Seni kaybetmek gibi bir düşüncemiz asla olamaz. Biz senin nasıl mükemmel bir karaktere sahip olduğunu biliyoruz yavrum. Kardeşlerin için ise ne yapsan bu senin hakkın. Baban yıllar önce seni yanında Turgut denilen bir adamla birlikte getirdi bize. Babanın adı Sermet Kaya idi. Uzun boylu, esmer bir adamdı. Bir erkek kardeşin daha varmış yanında. Onu da vermek istedi bize ama biz sadece seni istedik. O çocuğu hiç görmedik. Senden küçükmüş. Onu da bir yuvaya falan vermekten söz etmişti. Azize adeta inledi: - İşte Alper o!.. Yüzünü hatırlıyorum. Hayal meyal beynimde bir şeyler var. Bir otel odası, bana sokulan küçücük bir erkek çocuk hatırlıyorum. Demek ki kardeşim... Bugün getirilen çocuğun nüfus kayıtlarına baktım. Babasının adı Sermet Kaya. Dolu dolu olmuş gözlerini kaldırıp babasına baktı: - Benim kardeşim o baba! Faruk Bey yutkundu: - Bir zanlı... Zavallı yavrucak... Azize heyecandan titriyordu. Atıldı: - Bir şey daha var baba... Birisi daha var... Onu çok net hatırlıyorum. Harun Ağabeyim... Faruk Bey ve Leyla Hanım dehşetle açtılar gözlerini. Hepsinin bakışları birleşmişti. Leyla Hanım inledi... > DEVAMI YARIN