Otogar oldukça kalabalıktı. Funda Ozan'ın eline sıkı sıkı yapışmış, delikanlının ardından hızlı adımlarla yürüyordu. Sabah okula gidermiş gibi çıkmıştı evden. Odasının penceresinden akşamdan hazırladığı küçük çantayı bahçeye atmış, evden çıktıktan sonra da kimseye görünmeden bahçeye dolanıp çantasını almıştı. Servise bindiği zaman da okuldan sonra babaannesine gideceğini söyleyerek çantasının açıklamasını yapmıştı. Servis okul bahçesine girince yine kimseye gözükmeden dışarı çıkmayı becermiş ve koşar adımlarla Ozan'la her zaman buluştuğu bara gitmişti. Yarım saat sonra da delikanlıyla birlikte dışarı çıktılar. Ozan genç kıza bu geceyi İstanbul'da geçireceklerini, ertesi gün Marmaris'e gideceklerini söylemişti. Funda tedirgin olmaya başlamıştı. - Nerede kalacağız Ozan? - Bir ağabeyim var, can dostumdur. Haberi var geleceğimizden. Biz ona "Kıvırcık" deriz. Çok iyi adamdır. Onun evine gideceğiz bugün. Yarın da ver elini Marmaris! Bir taksi çevirdi. İki genç bindiler. Biraz dikkatle baksalar arkalarından onlarla birlikte hareket eden arabayı fark edeceklerdi... Selma ve Turgay Handan'ın evine gider gitmez yaptıkları planı netleştirmeye başlamışlardı. Selma hemen Fatma'ya telefon etmiş akşam bir saatlik izin almasını söylemişti. Turgay gidip Fatma'yı getirdiği zaman emektar hizmetçi Handan'ı görünce telaşla atılmıştı: - Hanımım, neler oluyor, Faruk Beyden zor izin aldım. Bir şey demedim kendisine ama... Selma Handan'dan önce atıldı: - Çok iyi ettin Fatma, şimdi otur şuraya ve dinle bizi... Fatma ile etraflıca planları hakkında konuştuktan sonra emektar hizmetçiyi geri götürdü Turgay. Handan düşünceliydi. Selma'nın karşısına oturdu: - Dikkatli olmak zorundayız Selma, eğer bir şey ispat edemeyecek olursak büyük bir rezalet olur, zamanlamayı çok iyi yapmak zorundayız. Selma başını iki yana salladı: - Biz Turgay'la her şeyi konuştuk. Onun organize suçlarda bir emniyet amiri arkadaşı var, Ekrem. Onu aradı. Buradan çıkıp onun yanına gideceğiz. Kaybedecek vaktimiz olduğunu sanmıyorum. Dikkat konusunda haklısın. Bütün bunlardan Faruk'u haberdar etmemiz imkânsız. Çünkü o kendi sabit düşüncelerinin ardına saklanmış. Böyle bir şeyi duyduğu anda Funda'ya yüklenecek ve karşılığında da inkârla karşılaşacak. Belki de senin kendini temize çıkarmak için hikâye uydurduğunu düşünecek. Handan acı bir şekilde gülümsedi: - Ben yeniden Faruk'la birlikte olmak gibi bir düşünce içinde değilim. Ben genç bir kızın hayatının mahvolmasını istemiyorum. Bütün çabam bunun için!.. DEVAMI YARIN