Kerim Bey bütün gün çalışma odasından dışarıya çıkmamıştı. Asuman Hanım ağabeyinin bu hallerine alışıktı. Zaten evde bulunduğu tek gün olan pazar günlerinde onun yüzünü gören pek olmazdı. Sabah kahvaltısını ettikten sonra gazetelere göz gezdirip çalışma odasına kapanırdı. Öğle yemeği yemezdi. Sadece akşam yemeğinde onu görürlerdi. Bu akşam onu da yapmamış, hizmetkardan yemeğini odasına getirmesini istemişti. Şimdi de piposunu yakmış, çalışma masasında oturuyordu. Telefonun çalmasıyla irkilerek toparlandı. Ahizeyi kaldırdı: - Efendim? - Kerim Bey! Ben Halil... Yaşlı adamın yüz hatları gerildi: - Seni dinliyorum Halil... - Şimdi Taksim'e geldiler efendim. O genç adamla vedalaştılar. Ben adamın arkasından gidiyorum. Kimin nesiymiş öğreneceğim. Kızınız ise gönderdiğiniz arabaya bindi, eve geliyor. Kerim Bey kaşları çatık bir şekilde söylenenleri dinledi. Sonra tok bir sesle cevap verdi: - Tamam, yarın fabrikaya gel, uzun uzun konuşalım. - Baş üstüne efendim. İyi geceler. Telefonu kapattı Kerim Bey. Arkasına yaslandı. Sabahtan beri beyninin içini kurcalıyordu duydukları. Gözlerini kıstı. Yüzünden hiç kaybolmayan tedirginlik iyice belirginleşmişti. Yerinden kalkıp salona geldi. Asuman Hanım her zamanki koltuğunda kitap okuyordu. Ağabeyinin huzursuz halini görünce dayanamadı: - Bir şey mi oldu ağabey? Zeynep'i mi merak ettin? Yaşlı adam başını geriye attı: - Bu kızın erkek arkadaşı var mı Asuman? Asuman Hanım irkildi. Hayretle gözlerini açıp kitabını dizlerinin üzerine bıraktı: - Hiçbir fikrim yok abi. Ama sanmıyorum. Olsa benimle paylaşır. Biliyorsun Zeynep hiçbir şey saklamaz benden. Bugüne kadar hiç duymadım. Nereden çıktı bu? Kerim Bey kardeşinin karşısındaki koltuğa oturdu. Derin bir nefes aldı: - Konuş bununla, ağzını ara. Hayatında biri olduğunu biliyorum. Buna asla müsaade edemem. Asuman Hanım hayretler içinde bakıyordu ağabeyine: - Nereden biliyorsun abi? Bu da nereden çıktı? Kerim Bey açıklama yapmadı. Sesi biraz daha sertleşmişti: - Sen dediğimi yap. Biliyorsun ki benim her şeyden haberim olur. Bu kızın ağzını arayacaksın. Hiç hoşlanmadım bu işten... Asuman Hanım cevap vermedi. Oysa Zeynep'i savunmayı ne kadar çok isterdi. Kendi hayatı geldi aklına. Aynı baskıyı çocukluğundan beri üzerinde hissetmişti. O da herkes gibi bir yuva kurma özlemiyle geçirmişti yıllarını. Ama Kerim Beyin korkusundan ne hayatında böyle bir duyguyu yaşayabilmiş, ne de özlemlerini gerçekleştirebilmişti. Her kadının yüreğinde doğadan var olan analık duygularını Zeynep'le tatmin etmeye çalışmıştı. Dudaklarını ısırarak önüne baktı... > DEVAMI YARIN