"Kerim Türkmen'in kardeşiyim ben!"

A -
A +

Selim ve Zeynep taksinin parasını ödedikten sonra önünde indikleri büyük binaya baktılar. Yaklaşık on katlı binanın giriş kapısı yandaydı. Avukat Turgay Şenol'un ofisinin yerini rehberden bulmuşlardı. Telefon ederek teyit etmişler, baba kız vakit kaybetmeden koşup gelmişlerdi. Restorandaki yemekten sonra Selim ve iki genç, Ozan'ın annesini ziyarete gitmişlerdi. Münevver Hanım art arda gelişen olayların hızından dolayı şaşkın bir şekilde ama sevinç dolu duygularla karşılamıştı misafirlerini. Selim Bey bir kez daha anlatmıştı orada başından geçenleri. Münevver Hanım ise Asuman Hanıma itiraf ettiği gerçeği onlara da söylemiş, bu işe en çok şaşıran ise Ozan olmuştu. Sevdiği kızın annesiyle senelerdir yan yana oturmuş olmak tuhaf duygular, coşkulu heyecanlar yaşamasına neden olmuştu. Zeynep ise aşırı derecede coşkuyla haykırmış, Münevver Hanıma birbiri ardına sorular sormuştu. Annesini tarif ettirmiş, onun nasıl bir insan olduğunu sabırsızlıkla öğrenmeye çalışmıştı. Selim ise olanları hayretle dinlemiş, zaman zaman gözyaşlarını tutamamıştı. Ozan ve Zeynep hemen araştırmaya girişmişler, rehberden Turgay Şenol'un ofisinin adresini bulmuşlardı. Sonra da baba kız vakit kaybetmeme arzusuyla hemen kalkmışlar ve bir taksiye binerek buldukları adrese gelmişlerdi. Selim kızının elinden tutarak kapıya doğru yürüdü. Kapıdaki tabelalardan birisinde Avukat Turgay Şenol'un adını görünce heyecanla nefeslerini tutmuştu ikisi de. - Tamam kızım, dördüncü kat... Haydi hayırlısı... Asansöre bindiler. Dördüncü kata geldikleri zaman Zeynep'in yüreği fırlayacakmış gibi atıyordu. Sağ taraftaki üçüncü kapının üzerindeki tabelayı okuyunca heyecanı iki katına çıktı. Babasının kolunu sıktı: - İşte baba! Orası... Kapıyı hafifçe çalıp başını içeri uzattı Selim: - Avukat beyle görüşecektik... Sekreter kız havalı bir şekilde saçlarını geriye atarak sordu: - Kim aramıştı? Durakladı Selim. Adını verip vermemekte tereddüt ediyordu. Sonunda kararını vermiş olacak ki kendinden emin bir şekilde söyledi: - Selim... Selim Türkmen... Sekreter kız gözlerini kısarak baktı, sonra yerinden kalkarak sol taraftaki kapıya yöneldi. Birkaç saniye sonra geri döndü: - Turgay Bey sizi bekliyor... Selim ve Zeynep odadan içeri girdiler. Turgay Bey masasında oturuyordu. Meraklı bir gözle Selim'i süzdü: - Sizi tanıyor gibiyim... - Ben Kerim Türkmen'in kardeşiyim. Turgay Bey hayretten büyüyen gözlerle baktı adama. Zeynep'e döndü, şaşkın bir şekilde gülümsedi. - Ben Kerim Beyin bir kardeşi olduğunu bilmiyordum. Bir tek Asuman Hanımı tanıyorum. Selim nüfus cüzdanını uzattı: - Burada yaşamıyordum. Yeni Zelanda'dayım... Sizden Cemile Hanımın adresini almaya geldik. Bu bayan da Cemile Hanımın kızıdır. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.