"Kimin nesi bu kız?.."

Son günlerde ailenin yaşadığı sıkıntılı bir konu vardı. Ömer yaklaşık altı aydır arkadaşlık ettiği genç kızla evlenmeye karar vermiş ve bu kararını da birkaç gün önce ailesine bir akşam yemeğinde bildirmişti. Arif Sıtkı Bey gülümseyerek karşılamıştı bu haberi. Müberra Hanım ise daha temkinli yaklaşmış, gelin hanımın kim olduğunu öğrenip onu tanımak istemişti. En büyük tepki ise Nermin'den gelmişti: - Nereden çıktı şimdi bu? Kimin nesi bu kız? Öyle görmeden bilmeden nasıl karar verirsin? Ömer ablasının huyunu bildiği için çok ciddiye almamıştı bu söylediklerini: - Bak abla, ben gördüm ve beğendim. Size haber veriyorum. Sen beğenmezsen engel mi olacaksın? Nermin sinirinden kıpkırmızı kesilmiş, öfkesinden şakakları atmaya başlamış, hiddetle bağırmıştı: - Baba, şuna biraz terbiye verin, ben onun ablasıyım, gelin diye getireceği insan hakkında konuşma hakkım var benim. Arif Sıtkı Bey başını sallamıştı: - Tabii var kızım, ama dur bakalım, bir görelim gelin adayını, şimdiden ne diye olumsuz davranışlar içine giriyorsun? Ayrıca Ömer'in evlenme zamanı geldi artık biliyorsun. Ben de bir an önce oğlumun bir yuva kurmasını istiyorum. Hele sabırlı ol. Sen ablasın, hepimizden çok senin konuşma hakkın var ama zamanını bilmek lazım. Nermin sinirlenerek suratını asmıştı. Onu asıl rahatsız eden şey kıskanç ve hırslı tabiatının sonucu olarak kendisinin yakalayamadığı mutluluğun bir başkası tarafından yakalanmasıydı. Burada söz konusu olan kardeşi değil, onun evlenmek istediği kızdı. Böylece kardeşinin müstakbel eşine karşı peşin hükümlü yaklaşıyor, elde edemediği değerlere sahip olan her kim olursa olsun ondan nefret ediyordu. O akşam konuşulan bu konu fazla uzun sürmemişti. Ömer evlenmek istediği kızın kimliği hakkında fazla konuşmamış, ailesine bu konuda daha sonra bilgi vereceğini söyleyerek konuyu kapatmıştı. Nermin ise bu hareketi de farklı değerlendirmiş: - Görün işte, kim bilir nasıl biri ki kim olduğunu bile söylemekten çekiniyor. Aslında genç kadının bu tespiti çok da haksız sayılmazdı. Ömer'in bu konudaki çekingenliği kendisine eş olarak seçtiği kızın sosyal statüsü yüzündendi. Ömer, firmanın gece bekçisinin kızı Arzu ile arkadaşlık ediyordu. Arzu'yu ailesine kabul ettirmekte zorlanacağının farkındaydı. Bu konuda en büyük tepkinin de ablasından geleceğini biliyordu ve onun ağzını kapatabileceği hiçbir şey yoktu. Sadece Arzu'yu tanımaları belki biraz anne ve babasının olumlu bakmasını sağlayabilirdi ama Nermin için bunu düşünmek bile imkansızdı. Ömer kapının açılmasını beklerken mücadeleli günlerin kendisini beklediğini biliyordu... DEVAMI YARIN