Alev tiz bir sesle bağırdı telefonda: - Ne demek yaz sonuna kadar gelmeyeceğim? Serdar, aklını başına topla dedim. Bu arkadaşlık benim canımı sıkmaya başladı. Daha istikbalini eline almadın... Önünde önemli bir imtihan var. Söyleyince kızıyorsunuz ama bütün bunlar... Sözlerini tamamlayamadı. Telefonun karşı tarafında serdar sesini yükselterek susturmuştu annesini: - Tamam anne. Hâlâ anlamayacaksan uğraşmama gerek yok. Ben otuz yaşına geliyorum neredeyse. Bırak artık bana küçük çocuk muamelesi yapmayı. Hoşça kal. Yaz sonunda görüşürüz. Telefonu kapatmıştı. Muhittin Bey yüzünü buruşturdu: - Çok gidiyorsun çocuğun üzerine be kızım! Koca adam... Coşkun çay bardağını sehpaya koyup mırıldandı: - Hep söylüyorum efendim ama anlamıyor. Leman Hanım kibarca müdahale etti: - Alev, böyle yaparsan oğlunu kaybedersin. Onun tarafında olmak zorundasın. -Ama anne! Leman Hanım biraz daha sert çıkıştı bu itiraz karşısında: - Tamam Alev. Anne baba olarak senden daha tecrübeliyiz bu konuda. Aynı şeyleri yaşadık biliyorsun. Sana söz geçiremedik. Neler geldi başımıza ama bir musibet bin nasihatten iyidir misali yaşadıkların seni nerelere getirdi. Düşünerek öğrenemeyen yaşayarak öğrenir kızım. Ayrıca ben Serdar'ın kötü bir seçim yaptığını düşünmüyorum. Benim torunum akıllıdır. Alev sıkıntıyla oturdu yerine: - Daha anasını babasını tanımıyorum. Kimin nesidir bu kız bilmiyorum. Coşkun atıldı: - Annesi yok. Doğumda ölmüş. Babası büyütmüş. Aslında fena bir kız değil karakter olarak. Sakin, terbiyeli. Güzelliğine gelince ona Alev'in bile söyleyecek bir sözü olduğunu sanmıyorum. Kız üniversite talebesi. Bir senesi kalmış mezun olmaya. Oğlum beğendiyse benim diyecek bir sözüm olmaz. Ben Serdar'a güveniyorum. Onun doğru seçim yapacağına inanıyorum. Kadın yutkundu: - O zaman kalk gidelim Datça'ya. Babasıyla tanışalım. Kimin nesi neyin fesi öğrenelim. Coşkun Bey iki elini yana açtı: - Hoppala... Dur hele karıcığım, acelen ne? Bırak çocuk da tanısın iyice. Kararı kesinleşsin. Alev öfkeyle soludu. Oğlunun, avuçlarının arasından süzülüp gitmesine katlanamıyordu. > DEVAMI YARIN