"Kimse bana karşı gelemez"

A -
A +

Asuman Hanım antreden gelen sesleri duyunca okuduğu kitaptan kaldırdı başını. Dışarıda yüksek sesle bağıran Zeynep'ti. Merakla salon kapısına bakmaya başladı. Kapı açılıp genç kız hiddetten gerilmiş bir şekilde içeriye daldığı zaman ürperdiğini hissetti: - Babam nerede hala? - Baban mı? Birazdan gelir yavrum, ne oldu? Zeynep öfkeden kıpkırmızı olmuş yüzüyle halasının karşısına dikildi: - Ozan'ı dövdürmüş! Şimdi hastanede. Perişan etmişler çocuğu babamın adamları... Asuman Hanım bir çığlık attı. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı: - Olamaz, inanmıyorum Zeynep... - Onun yanından geliyorum hala! Bu son damlaydı... Bardak taştı artık... Bu sırada dışarıdan gelen bir motor sesiyle ikisi de başını pencereye çevirdi. Kerim Beyin siyah lüks arabası yanaşmıştı kapıya: - Geldi zalim imparator... Ama beni sindiremeyecek. Asuman Hanım telaşla fırladı ayağa: - Zeynep'im ne olur! Üzerine gitme güzel kızım... Zeynep gözlerini kıstı. Boğuk bir sesle haykırdı: - Hala! Dünyayı yönetebileceğini sanıyor ama izin vermeyeceğim. Kerim Türkmen salona girdiği zaman Zeynep ayaktaydı. Adam hafifçe gülümsedi: - İyi akşamlar hanımlar... - Baba! Bu yaptığının bir açıklaması olacak sanıyorum... Kerim Bey kısa süren bir şaşkınlık yaşadı. Sonra yüzünde ifade anlamsızlaştı yeniden: - Ne yapmışım? - Ozan hastanede. Adamların çocuğu perişan etmişler. Yine de ona minnettar olmalısın ki polise verdiği ifadede kendisine saldıranları tanımadığını söylemiş. Bana saygısından, bana sevgisinden. Bunu nasıl yaparsın? Kerim Türkmen lakayt bir tavırla koltuklardan birine oturdu. Kızının yüzüne bir müddet baktıktan sonra monoton bir sesle cevap verdi: - Kimse benim kurallarıma karşı gelemez. Bana karşı gelemez. Zeynep alaycı bir kahkaha attı: - Öyle mi sanıyorsun? Beni kaybettin baba! Ben yokum senin için artık. Şimdi gidiyorum bu evden ve eğer engel olmaya kalkarsan polise gidip Ozan'ı senin dövdürdüğünü anlatırım. Seni kendi ellerimle teslim ederim. Bunu yapmayacaktın!.. Kerim Beyin yüzü birden değişti. Kara bir bulut geçti sanki gözlerinin önünden. Rengi sarardı: - Bana karşı mı geliyorsun? - Bunu sen istedin baba... Bu sözlerden sonra Zeynep hızlı adımlarla salondan çıktı. Kerim Bey derin bir nefes aldı. Hafifçe gülümsedi. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.