"Kızını bulduk Neriman Hanım"

A -
A +

Neriman ağır adımlarla yürüdü sokakta. Kafasının içi dopdoluydu. İşte olup bitmişti her şey. Bütün bir gecesini uyumadan geçirdiği, nasıl ve ne şekilde olacağını düşündüğü yıllar sonraki karşılaşma yarım saat içinde gerçekleşmişti. "Ne kaldı geriye?" diye düşündü. Kendini tarttı. Kocaman bir "hiçbir şey" olduğunu görünce acı bir gülümseme belirdi dudaklarında. Yüksek sesle mırıldandı: "Yüce Rabbim insanoğluna en büyük ilacı bahşetmiş: Zaman! Zaman her şeyi siliyor küllendiriyor işte. Ne öfkeler kalıyor geriye, ne özlemler, ne acılar, ne sevinçler ne de sevgiler..." Apartmandan içeri girdiği sırada arkasından birinin seslendiğini duydu. Dönüp baktığı zaman karakoldaki görevli memuru gördü. Heyecanlandı bir anda. Polis memuru hızlı adımlarla geldi yanına: - Komiserim sizi çağırıyor Neriman Hanım. Çok acilmiş. "Hayırdır inşallah" diye söylendi Neriman. Apartmana girmeden hemen yolunu değiştirdi. Koşar adımlarla karakola yürümeye başladı. Polis memuru genç kadına yetişmekte zorluk çekiyordu. İki katlı sarı binadan içeriye yıldırım gibi girdi. Komiserin odasının kapısı açıktı. Hiç düşünmeden daldı içeriye: - Komiserim beni çağırtmışsınız! - Gel Neriman bacım. Otur. Kızını bulduk... Neriman o anda ne yapacağını şaşırdı. Dudaklarından kendiliğinden dökülen feryada engel olamadı. Yüzü kızarmıştı. Heyecan içindeydi: - Nerede komiserim, kızım neredeymiş? - Kızını Edirne'de bulduk Neriman kardeş. Selim de yakalandı. Bugün kızın geliyor. Şimdi Edirne Emniyetinde ifadesi alınıyor. Senin gidemeyeceğini bildiğim için haber verdim. İfadeden sonra bir ekiple buraya getirecekler. Akşama burada olur inşallah. Ağlamaya başlamıştı Neriman. - Allah sizden razı olsun komiserim, Allah devletimize milletimize zeval vermesin... İyi miymiş kızım? - Merak etme, bir şeyi yok, ama yapılması gereken işlemler var bildiğin gibi. Ayrıca savcılık ifadesini alacak. Bu işler bittikten sonra getirecekler. Haydi gözün aydın! İşte bu haberle dünyada her şey gözünden silinmiş gitmişti. Sevincinden ne yapacağını şaşırmıştı. Ağlayarak döndü apartmana. Tahir Bey kapıdaydı. Güzel haberi ona verdi önce. Emekli Albayın memnuniyeti gözlerinden belliydi: - Haydi geçmiş olsun kızım, gözün aydın. Ben biliyordum bulunacağını. Burası dağ başı değil ya! Neriman telefonla Elif'i aradı ve haberi verdi. Elif o gün erken geleceğine söz vererek kutladı Neriman'ı. Dairesine girdiği zaman yerinde duramıyordu. Keşke imkân bulabilse de Edirne'ye gidebilseydi. Bu sırada Gül'ün sesini duydu. Tahir Bey haberi genç kıza vermişti anlaşılan. Bağırarak girdi içeriye Gül: - Anne, İpek bulunmuş ha? Sarıldı kızına. Ana kız ağlaştılar... - Bulundu kızım, bulundu yavrum... Allah'ıma çok şükürler olsun bulundu... Hemen hazırlık yaptılar. Güzel yemekler pişirdi Neriman. Özlemişti yavrusunu. Çok büyük acılar çekmişti yokluğunda. Onu en çok çaresizlik harap etmişti. Neyse ki bitmişti artık... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.