"Kızlara nefes aldırmıyor!.."

A -
A +

Yemek çok özenle hazırlanmıştı. Selma Hanımın annesi iki yıl önce vefat etmişti. Haşim Bey o günden beri bu muhteşem villada iki yardımcısı ile birlikte yaşıyordu. Yemek ve Haşim Beyin özel işlerine bakan emektar Feride ve ayak işlerine bakan kız Huriye yaşlı adamın eli ayağı gibiydi. Haşim Bey masanın başına oturmuştu. Eliyle "buyurun" der gibi bir işaret yaptı, ardından ilk lokmayı beklemeden ağzına attı: - Feride yine döktürmüş anlaşılan. Bu kadın benim ölümüme sebep olacak. Öyle muhteşem bir el lezzeti var ki, yememek mümkün değil. Haydi buyurun... Yemeğe başladılar. Birkaç dakika sonra Haşim Bey damadına döndü: - Faruk'tan ne haber Turgay? Turgay lokmasını yuttuktan sonra arkasına yaslandı: - Faruk kötü baba! Dün biz de Selma ile onu konuştuk. Mutlaka bir yardım alması gerek. Bir türlü kabullenemiyor. Haşim Bey kaşlarını kaldırdı. Yüzü son derece sevimliydi: - Ne gibi yani? Ne yapıyor ki? Selma atıldı lafın burasında: - Evi sessizliğe bürünmüş baba. Evde İnci'den başka bir şey yok. Kızlara nefes aldırmıyor, gülmek yasaklanmış, televizyon yasaklanmış... Evde sadece İnci'nin sevdiği yemekler pişiyor, ışıklar yanmıyor, yüksek sesle konuşmak yasak, çocuklar bunalıma girmişler. Her hafta kabristana götürüyormuş çocukları. Saatlerce orada oturuyorlarmış. Kendisi de her gün gidiyormuş. Fatma aradı beni, o cahil kafasıyla bütün bunların tehlikeli sonuçları olacağını görmüş kız, yardım edin diye çaresizce yalvardı. Haşim Bey kaşlarını çattı: - Allah Allah, herkesin başına gelen bir acı bu, işte ben de yaşadım, işte Handan da yaşadı. Kimsenin acısını hafife almak gibi bir düşüncem yok tabii ki; ama bu hastalıklı bir hâl almış artık demek ki... Ne yapmayı düşünüyorsunuz? Turgay omuzlarını kaldırdı: - Konuşmayı düşündüm baba, pek bir işe yarayacağını sanmıyorum ama... Selma atıldı yeniden: - Profesyonel yardım almaya ikna edebilirsek eğer... Haşim Bey dudak büktü: - İşe yaramaz, ben size söyleyeyim. İkna edemezsiniz böyle durumlarda... Yahu söyleyin, haftaya buraya gelsinler, benim davetlim olsunlar. Çoluk çocuk, güzel bir yemek yiyelim, burada konuşuruz. Selma ve Turgay birbirlerine baktılar. Bu fikir hoşlarına gitmişti... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.