"Kızlarımı alıp geri döneceğim"

A -
A +

Uğur Neriman'ın telefonundan sonra hemen dışarıya çıktı. Oldukça pahalı iki parfüm satın aldı. Neriman telefonda İpek'in bulunduğunu, akşamüzeri kendisine teslim edildiğini haber vermişti. Sevinmişti Uğur. Ama bu sevincin niteliğini bir türlü belirleyemiyordu yüreğinde. Bulunmasa ne hissederdim acaba diye düşündü. Hiç görmediği, bilmediği bir genç kızın kaybolması onu ne kadar üzerdi? Bu kız kendi evladı bile olsa o evlat sevgisini o kadar sınırlı biliyordu ki... Şu anda da hissettiği sadece meraktı. Neriman'la bugün akşamüzeri olarak anlaşmışlardı. Kızları alıp akşam yemeğine götürecekti babaları. Gelip apartmandan alacaktı. Neriman buna karşı çıkmıştı önce ama Uğur içeri girmeyeceğini, sadece taksiyle kapıya geleceğini söylemişti. Genç kadın daha yeni bir olay yaşadığı için kızların başka bir yerde buluşmalarına da pek taraftar olmadığından kabullenmişti. Uğur güzelce paket ettirdiği parfümleri alıp dükkândan çıktı. Lacivert bir takım elbise giymiş, bordo renkli bir kravat takmıştı. Otelin berberine hem saç hem de sakal tıraşı olmuştu. Mis gibi losyon kokuyordu. Heyecanlıydı Uğur. Nasıl davranacağını, ne konuşacağını bilmiyordu. Korkuyordu açıkçası. Bu duygular rahatsız ediyordu kendisini. Bunları tıpkı çocuğunun olacağını öğrendiği gün hissettiklerine benziyordu. Doğru bir iş yapıp yapmadığı hakkında karar veremiyor, bedeninin gerildiğini hissediyordu. Saatine baktı. Buluşma zamanı yaklaşmıştı. İki demet de çiçek aldı. Bir taksi çevirdi ve adresi verdi. Yol boyunca düşünmemeye çalıştı. Neriman'ın oturduğu apartmanın önünde durdu taksi: - Adres burası abi... - Tamam, bekleyeceğiz. Kızlarımı alıp geri döneceğim. Şoför memnundu: - Bekleriz abi, sen dert etme!.. Uğur saatine baktı ve çiçek demetlerini alıp indi taksiden. Etrafı dikkatle kontrol etti. Büyük bir apartmandı burası. "En azından on beş on altı daire vardır" diye düşündü. Bakımlı, küçük bir bahçesi vardı. En alt katların balkonları bahçeden yaklaşık kırk santim kadar yüksekteydiler. Bahçe kapısına kadar gelip durdu. Kapıyı çalması gerekip gerekmediğini bilmiyordu. Verilen saat gelmişti. Cep telefonunu çıkardı ve Neriman'ın kendisini aradığı numarayı buldu. "Ara" tuşuna bastı. Çok geçmeden açıldı telefon. Billur gibi bir genç kız sesiydi konuşan: - Alo, buyurun? Durakladı Uğur. Sonra bütün cesaretini toplayarak konuştu: - Neriman Hanımı istemiştim... - Kim arıyor? Ne diyeceğini bilemedi, kekeledi: - Ben, şey... Ben... Uğur dersiniz... Karşı tarafta bir sessizlik oldu. Uğur "keşke hiç konuşmadan kapatsaydım" diye hayıflandı. O sırada Neriman'ın sesi geldi kulağına: - Efendim? - Şey, ben kapıdayım Neriman, kızlar hazırsa... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.