Murat az kalsın boğuluyordu. Tam ıhlamurundan aldığı bir yudumu yutarken söylemişti cevabını Pelin. Elindeki bardağı şaşkınlıkla bıraktı tahta masanın üzerine: - Pelin! diye bağırdı. Yanlış duymadım değil mi? Genç kız sevimli bir tebessümle baktı genç adama: - Hayır Murat! Yanlış duymadın. Teklifini kabul ediyorum. Bu sırada ikisi de kendi heyecanlarına düşmüşler, sedirde oturan Ahraz Kadına bakmayı akıl bile etmiyorlardı. O dudaklarını ısırmış, yumrukları sıkılı bir şekilde, gözlerinden gayriihtiyari, dökülen yaşlarıyla kutluyordu bu haberi kendi kendine. Birisi bağrına basamadığı, "evladım" diye öpüp koklayamadığı oğlu, diğeri canı gibi sevdiği öğretmen hanımdı. Hayatında hiç böyle bir mutluluk yaşamadığı için şaşkındı Gülbahar. Bunu bile kendi içinde tek başına yaşama becerisini gösterebilecek kadar sağlamdı. Murat yerinden fırlamıştı. Sevincinden küçücük sofanın içinde dolaştı aşağı yukarı. Hazmetmeye çalışıyordu. Neden sonra fark etti Ahraz Anayı: - Anacığım duydun değil mi? Benimle evlenmeyi kabul etti. Gülbahar gözlerini kısarak baktı yavrusuna. Onun gözlerinde gördüğü mutluluk hayat pınarından damlalar gibi aktı yüreğine. Hafifçe gülümsedi, ileri geri sallandı oturduğu yerde. Bu arada Murat yaşlı kadının elini tutup, öptü, başına koydu: - Önce senden istemeliydim bu kızı anacığım, kusura kalma! Pelin genç adamın bu tatlı, şaşkın telaşını gülümseyerek izliyordu. Murat, genç kızın karşısına geldi: - Hemen evlenelim o zaman! Bir kahkaha attı Pelin: - Olur mu hiç? Bizim annemiz babamız, ailemiz var. Böyle damdan düşer gibi olmaz. Onlara da söylemek zorundayız bu kararı. Oturup konuşmamız lazım Murat! Senin askerliğin beş ay sonra bitiyor. Benim de okul dönemim bitiyor. Mayıs döneminde tayin isteyebilirim ben de. Tabii benim tayinim için önce nikâh kıyılması şart. Eş durumundan isteyeceğim çünkü. Yoksa birimiz bir yere, birimiz bir yere gideriz. Murat korkuyla bağırdı: - Olmaz! Olur mu öyle şey? Pelin eliyle işaret etti sakinleşmesi için: - Olmaz tabii. Bütün bunları konuşmamız lazım. Bak bir ay sonra bayram. Bayram tatilinde ben eve gitmek istiyorum. Murat atıldı: - Ben de gelirim o zaman. Benim de bir hafta iznim var!.. > DEVAMI YARIN