Konuşulacak çok şey vardı

A -
A +

Kız isteme merasimi inanılmaz keyifli olmuştu. Kadriye'yi baş köşeye oturtmuştu Ferda Hanım. Bütün hizmeti Hülya ve Azize yapmışlardı. Azize'nin sanki yıllardır ailesiyle birlikte yaşıyormuş gibi kaynaşması hepsinin çok hoşuna gitmişti. Durmadan gözlerinden yaşlar süzülmüştü Kadriye'nin. Kızını fırsat buldukça okşuyor, seviyor, ellerini ellerinden ayırmıyordu. Dinçer Bey Hülya'yı vermişti Hakan'a. Genç çift de çok mutluydular. Bir bayram havası vardı evin içinde. Misafirler gittikten sonra Harun saatine baktı: - Biz de kalkalım. Bu gece Azize bizimle kalacak anne. Bol bol konuşursunuz. Yarın malum Cumartesi. Bütün gün bizimle birlikte... Hasret gidereceğiz demektir... Müsaade isteyip kalktılar. Dinçer Bey ve Ferda Hanım sokak kapısına kadar geçirdiler onları. Harunlar Azize'nin arabasıyla gelmişlerdi. Arabayı bu sefer Harun kullandı. Azize ve annesi kucak kucağa oturdular arkada. Eve girdikleri zaman genç adam hemen sobayı ateşledi. Mutfağa gidip bir demlik çay koydu. Konuşulacak çok şey vardı. Kadriye kızına kendi pijamalarından birini verdi. Kıyamıyordu bakmaya onun yüzüne. Sevincinden şaşkın gibi olmuştu. Hiç beklemediği bir anda karşısına çıkan yılların hasreti allak bullak etmişti beynini. Sevinmeye bile korkuyordu. Öylesine uzun süreli ıstırap çekmişti ki... Olan biten konuşuldu. Neler hatırlanıyorsa hepsi ortaya döküldü. Sonunda Kadriye içini çekti: - Alper'im nerelerde kim bilir?!.. Onu da bulabilseydim, ölmeden önce bir kerecik olsun görebilseydim... İki kardeş birbirlerine baktılar. Dudaklarını ısırdı Azize. Başıyla ağabeyine işaret etti: - Haydi ağabey, bu senin işin... Harun annesinin yanına oturdu ve onun ellerini avuçlarının içine aldı: - Beni çok iyi dinle anne, şimdi sana Alper'le ilgili bir şeyler anlatacağım. Kadriye'nin gözleri fal taşı gibi açıldı: - Yoksa... Onu buldun mu? İyi mi oğlum? Harun'um bir şey saklama benden, yoksa başına bir şey mi gelmiş? Aman Yarabbim, yoksa oğluma bir şey mi olmuş? Harun onun omzunu sıvazladı: - Merak etme anne, Alper iyi. Sağlığı yerinde ama bilmen gereken bir şey var. Alper hapiste anne... Kadriye şaşkınlıkla baktı oğlunun yüzüne. Azize de gelip yanı başına oturmuştu. Şefkatle annesinin bembeyaz olmuş saçlarını okşadı: - Bir müddet hapiste kalacak anne. Uyuşturucu işinden yakalandı. Ağabeyim yakaladı, ben de sorgusunu yaptım. Cezasını çekecek anne... Bize kızıyorsun belki ama... Kadriye yutkundu: - Hayır kızım, diye bağırdı kararlı bir sesle: - Asla kızmam size. Ben sizin dürüstlüğünüzle her zaman gurur duymak isterim. Doğru insan olduğunuzu görmek bana yeter. Eğer bir suçu varsa cezasını çeksin. İyi olduğunu bileyim bana yeter. Azize sarıldı annesine: - Biliyordum, benim annemin böyle bir insan olduğunu biliyordum. Kadriye iki evladını da kollarının altına aldı, saçlarını koklayıp öptü ikisini de: - Ama onu görmek isterim yavrularım. Beni hapishaneye götürün, ziyaret edeyim oğlumu... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.