Sabahleyin erkenden uyanan Betül kahvaltıyı hazırladıktan sonra kocasını uyandırdı: - Doğan, haydi canım, geç kalacaksın... Doğan Bey uykulu gözlerle baktı karısına. Akşam oldukça geç yatmışlardı. Zaman zaman bir araya geldikleri kayınpederi ve kayınvalidesiyle iyi anlaşıyordu Doğan Taşer. Şükrü Beyle memleket meselelerinden sohbet ediyorlar, iyi vakit geçiriyorlardı. Yataktan istemeyerek kalktı. Saatine baktı: - Ooo, biraz daha oyalanırsam araba vapurunu kaçıracağım. Hemen banyoya yöneldi. Biraz sonra giyinmiş, tıraşını olmuş bir halde sofraya geldi. - Oğuz kalkmadı mı? Betül başını iki yana salladı: - Hayır, onu da kaldıracağım şimdi... Doğan Bey elini kaldırdı: - Gel otur şuraya, dün gece babamlar gittikten sonra sen bulaşık yıkarken konuştuk Oğuz'la. Arkadaşlarıyla bir haftalığına tatile gitmek istiyor. Uzağa değil, Kuşadası'na... Ben bir mahzur görmüyorum. Yine de sana sorayım dedim. Artık büyüdü. Kendisi arkadaşlarıyla gezmek istiyor. Ne dersin? Betül'ün yüzü kararmıştı: - Bunu gelip sana mı söyledi? Doğan Bey gülmeye başladı: - Sana veya bana ne fark eder. Ben babasıyım onun. Senin hemen tepki vereceğini düşünmüş olsa gerek ki sana benim söylememi istedi. Betül itiraz etmeye yeltendi ama bunu fark eden Doğan Bey ondan önce davrandı: - Ben onlar için rezervasyon yaptırırım. Çok iyi bir otel var orada. Son derece kaliteli. Bence gidip bir hafta tatil yapsın. Bunda bir mahzur görmüyorum ben. Hem erkek çocuk. Biraz kendini bulması gerekli. Yalnız başına bir şeyler paylaşsın arkadaşlarıyla. Betül ses çıkartmadı. Endişeliydi. Hiç yalnız kalmamıştı Oğuz. Yorum yapmadan geçirdi kocasını. Bir bardak çay doldurdu kendisine. Tuhaf bir tedirginlik duyuyordu. Oğuz'u sanki ölene kadar koruması gerektiğini düşünüyordu. Ama biraz akıl yorunca kocasının haklı olduğu kararına vardı. Bu sırada delikanlı uyanmıştı. Gözlerini ovuşturarak girdi salona: - Babam gitti mi? - Gitti oğlum. Sen de gel kahvaltını yap haydi... Bugün ne yapacaksın, okulların açılmasına az kaldı... Oğuz yüzünü yıkayıp sofraya geldi. Omuzlarını kaldırdı: - Bilmiyorum, arkadaşlara takılırım herhalde... - Baban bir şey söyledi Kuşadası falan gibi... Nedir mesele? Oğuz'un gözleri açılmıştı: - Hiç, arkadaşlarla beraber bir tatil yapalım dedik de... Betül gülümsedi: - İyi ya, gidersiniz... Baban rezervasyon yaptıracakmış... > DEVAMI YARIN