Meliha Karoğlu salondaki kadife koltuklardan birine oturmuş dikkatle karşısındaki televizyona bakan kocasına biraz sert bir tonla seslendi: - İsmet, bu çocuğun hali seni hiç mi ilgilendirmiyor? İsmet Bey şaşkınlıkla çevirdi başını ve dikkatle karısına baktı: - Ne oldu ki? Ne var halinde? Bence fazla üzerine düşüyorsun, canı bir şeye sıkılmıştır... Meliha Hanım tiz bir sesle itiraz etti: - Ben oğlumu bilmez miyim? O her şeyini annesiyle paylaşır, işindeki hiçbir sıkıntıyı evine getirmez. Çocuk iki gündür yemiyor içmiyor, gözümün önünde soldu. Bir derdi var... İsmet Bey televizyonu kapattı ve karısına döndü: - Sormadın mı? - Sormaz mıyım! Hiçbir şey söylemiyor ki!.. Konuşmuyor bile. Sence normal mi bu durum? Evladımın bir sıkıntısı var ve ben ona yardımcı olamıyorum. İsmet Bey gözlüklerinin üzerinden dik dik baktı karısına: - Gelmedi daha değil mi? Meliha Hanım telaşla pencereye doğru yürüdü: - Neredeyse gelir. Gerçekten de yirmi dakika içinde Onur gelmişti. Emektar hizmetçi Piraye kapıyı açıp saygıyla kenara çekildi: - Hoş geldiniz küçük bey... - Hoş bulduk Piraye abla... Bu sırada salon kapısı açılıp Meliha Hanım göründü: - Onur'um, hoş geldin yavrum... Nasılsın bugün? Onur'un hiç lafı uzatacak hali yoktu. Akşama kadar Fikret'ten haber beklemiş, hiçbir sinyal bile alamamıştı. Merak içindeydi. Geçiştirmeye çalıştı: - İyiyim anne, yorgunum, hemen odama gideceğim. Hizmetçi kadına döndü: - Piraye Abla bir neskafe istiyorum sadece. Meliha Hanım âdeta bir çığlık attı: - Aaa, yemek yemeyecek misin? Dünyada olmaz. Sırf senin için dolma yaptırdım, çok sevdiğini bildiğim için. Yemek yemeden olmaz... Onur sıkıntıyla buruşturdu yüzünü: - Anne, rahat bırakır mısın beni? Bir şey yemek istemiyorum. Üzerime gelme. Daha fazla ısrar edersen çeker giderim. Ne olur anlayışlı ol.. Meliha Hanım sanki bir çivi gibi çakılıp kalmıştı. Hiçbir şey söyleyemedi. Kapıda beliren İsmet Bey de son konuşmaları duyduğu için ağzını açamadı. Onur ikisinin de önünden hızlı adımlarla geçip odasına girdi ve kapısını kapattı. Karı koca çaresiz bir şekilde birbirlerine bakıp kaldılar... > DEVAMI YARIN