"Müşerref, koş Coşkun geldi!"

A -
A +

Rahat bir yolculuk yapmıştı Coşkun. Hatta Balıkesir'den sonra birkaç saat uyumuştu bile. Salihli'ye girdiği zaman daha sabah ezanı okunmamıştı. Otogardan eve yürüyerek gitmeyi tercih etti. Anne ve babası geleceğini bilmiyorlardı. İyi bir sürpriz olacaktı. Evin önüne geldiği zaman buraları ne kadar özlediğini fark etti. Gülümsedi. Çocukluğunun geçtiği sokağa sevgiyle baktı. Herkes uykudaydı. Birazdan ezanın okunmasıyla hareketlenme başlardı. Bahçe kapısını elini öte tarafa geçirip açtı. Avlu pırıl pırıldı her zaman olduğu gibi. Müşerref Hanımın gözü gibi baktığı çiçekler açmıştı. Kapıya gelince başını dikleştirdi ve iki defa kuvvetlice vurdu. Çok geçmeden içeriden ayak sesleri duyuldu. Fısıltılar da geliyordu ama ne dediklerini anlamadı. Babasının sakin sesini duydu: - Kim o? - Aç baba, ben geldim. İçeride bir telaş oldu. Yahya Efendi bağırıyordu: - Müşerref, oğlan geldi, koş. Coşkun'um geldi. Kapı açılır açılmaz boynunda kuvvetli iki kol buldu Coşkun. Müşerref Hanımdı bu: - Ah benim kuzum, benim gül yüzlü yavrum, nereden çıktın da geldin sen? - Anneciğim, sürpriz yaptım size... Çok özledim seni. Müşerref Hanım durmadan yanaklarını öpüyordu oğlunun. Sonunda omuzlarından tutup geri çekildi, gözlerini kısarak oğlunun yüzüne baktı: - Bakayım sana, zayıflamışsın sen, bakamadın tabii kendine, yemedin mi babanla yolladığım börekleri, sarmaları? Coşkun gülerek cevap verdi,: - Yemez miyim anne, bayıla bayıla yedim hem de, tadına doyamadım işte, kalktım geldim. Yeniden isterim o böreklerden... Yahya kenarda bekliyordu. Coşkun babasına döndü: - Babacığım, nasılsın? Yeni görüştük ama olsun, yine de özledim... Yahya mutlu bir şekilde başını salladı: - Ben de oğlum, ben de özledim. Nasıl geldin? Çok yoğundun? Omuzlarını kaldırdı Coşkun: - Hafta sonu nöbetçi değildim, iki gün de olsa değerlendireyim istedim. İnsan sevdiklerini görünce hasreti daha da fazlalaşıyor herhalde. Sen gider gitmez burnumda tütmeye başladınız. Etrafına bakındı: - E, haydi, kapı önünde durmayalım girelim içeri... Bir elimi yüzümü yıkayayım, sonra annemin o güzel kahvaltılarından birini yapalım. Kurt gibi açım! Üçü birbirlerine sarılarak oturma odasına yürüdüler. Herkes mutluydu. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.