Kaan'ın arkasından odaya giren Nalân büyük bir cam bölmenin arkasında bir sandalyede oturan Hakan'ı görünce iliklerine kadar titredi. Korkuyla fısıldadı: - Bu o! Buydu işte... - Eminsiniz değil mi? Başını salladı birkaç defa Nalân: - Adım kadar eminim. Buydu. Kaan dönüp ellerini masaya uzatmış hafif kambur şekilde sessizce oturan Hakan'ı gözledi: - Onu İstanbul dışında yakaladık. Tenha bir yolda ciple birlikte. Aradığımız, sabıkalı bir adam zaten. Bu ve bunun gibiler bu toplumun çıbanları. Ama Türk adaletinden kaçamıyorlar. Allah bunların anasına babasına karısına, kardeşine acısın. Yüz karası... Eğer o sandalyede oturan kişinin kendi öz ağabeyi olduğunu bilseydi bu kadar rahat konuşur muydu bilinmez ama Kaan'ın söylediklerine başını sallayarak onay verdi Nalân. Üç kardeş birbirlerini hiç tanımadan kaderin garip bir cilvesi ile bir yerde bir araya gelmişlerdi. Nalân Kaan'a döndü ve fısıldadı: - Onunla yüz yüze gelecek miyim? Kaan omuzlarını kaldırdı: - Eğer istemiyorsanız bir şeyler yapabilirim... Genç kız kararlı bir şekilde başını kaldırdı: - Hayır, konuşmak istiyorum. Kaan camlı bölmenin yanındaki kapıya gidip usulca açtı. Hakan oturduğu yerden başını kaldırıp içeriye girenlere baktı. Nalân'ı görünce dudakları titredi, gözleri kısıldı. Genç kız kendinden emin bir şekilde girdi odaya dik dik baktı genç adamın yüzüne. Hakan bir an ne yapacağını bilemedi ama sonra toparlanarak küstah bir tavırla konuştu: - Kadere bak, yeniden karşılaştık. Nalân yaklaştı: - Utanmadın değil mi? Adam gibi adam olsan ya! Hakan'ın şakakları atmaya başlamıştı: - Adam gibi adam olamam ben küçük hanım, ben anasızım, babasızım, bir ailem yok, param yok, sizin gibi muhteşem hayatları ancak filmlerde görürüm ben. Kibar değilim. Sokakların çocuğuyum ben. Bileğimin gücüyle yaşayabilirim. Kuvvetliysem varım. Bana ahkâm kesme!.. Nalân irkilmişti. Acıyarak baktı onun gözlerinin içine. İçinde bir ılıklık duydu. Silkelendi ve Kaan'a döndü, pişman olmuştu bu odaya girdiğine: - Çıkalım Kaan. Bu adam için sadece dua etmek lazım. Yazık! Üç kardeş birbirlerinden habersiz kaderlerinin çizdiği yolda bir araya gelmişlerdi... DEVAMI YARIN