Necdet Bey uzun boylu, kalın kemikli, gaga burunlu bir adamdı. Çukura kaçmış gözleri, çıkık elmacık kemikleri ve simsiyah dalgalı saçları, ince, tel çerçeveli gözlükleri vardı. Kahvesinden bir yudum aldı: - Size sormadan yola çıktım Beyefendi ama yüz yüze konuşmak daha olumlu olur diye düşündüm. Arzu ettiğiniz istihbaratı tamamladım. Burhan Bey heyecanlanmıştı. Duyacağı şeylerin enteresan olacağını garip bir önsezi ile tahmin ediyor gibiydi. Başını salladı: - İyi ettiniz Necdet Bey. Sizi dinliyorum, bir an önce neler olduğunu anlatın lütfen. Necdet Bey bir yudum daha aldı kahvesinden. Hafifçe öne doğru eğilerek Burhan Beyin masasına doğru yaklaştı: - Efendim, verdiğiniz veriler doğrultusunda gereken araştırmayı yapıp kişileri buldum. Karaburun ilçesinde yaşayan bir baba kız. Bahsettiğiniz Yasemin Hanım Tıp Fakültesinde, beşinci sınıfta okuyor. Çevresinde çok ama çok sevilen bir kız. Kimseden en ufak olumsuz bir şey duymadım. Bir kere de kendisini uzaktan gördüm. Bayağı güzel bir kız. Annesi ölmüş seneler önce. Babasıyla birlikte yaşıyor. Babası da bir balıkçı lokantası işletiyor ilçede. O da sevilen bir adam. Antalyalıymış kendisi. Burhan Bey titrediğini hissetti: - Antalyalı mı? Adı ne bu adamın? - Şeref efendim. Ona Şeref usta diyorlar. Kızından başka kimsesi yok. Seneler önce Antalya'dan gelmişler İzmir'e. Mal müdürlüğünde hizmet görevlisiymiş ama istifa etmiş. Önce Antalya'dan İzmir'e tayin olmuş, burada da istifa etmiş, Karaburun'a yerleşmiş. O da kızı gibi çok sevilen bir adam. Yani Beyefendi, anlayacağınız, olumsuz hiçbir intiba edinmedim. Burhan Bey sararmıştı. Başını salladı düşünceli bir şekilde: - Teşekkür ederim Necdet Bey. Bu Şeref usta hakkında başka bir bilgi yok değil mi elinizde? Necdet Bey dudak büktü: - İsterseniz memleketinden de araştırma yapabilirim Beyefendi. Hemen buradan direktif verip akşama kadar bir şeyler öğrenebilirim. Bu konuya çok ağırlık vermedim çünkü siz daha çok kızla ilgileniyordunuz. Burhan Bey elini kaldırdı: - Öğrenebileceğiniz her şeyi öğrenin her ikisi hakkında da. Bekleyeceğim. Necdet Bey ayağa fırlamıştı: - Baş üstüne efendim. Hemen hallederim. Necdet Bey odadan çıktıktan sonra gözlerini kapattı Burhan Bey: "Sena, bunu duyduğun zaman ne hale geleceksin! Kader işte!.. Yıllardır özlemini çektiğin kızının karşına çıkış şekline bak!.. Ben nasıl söyleyeceğim bunu sana? Ya Sinan? Sevdiğin kıza belki de hiçbir zaman kavuşamayacaksın. Şeref'in buna izin vereceğini sanmıyorum!". O gün akşama kadar ofisinden çıkmadı Burhan Bey. Saat beşe doğru tekrar geldi Necdet. Bu sefer Şeref hakkında detaylı bilgiler vardı elinde: - Adam çok namuslu sevilen, sessiz bir adammış. Karısı yıllar önce Antalya'dayken terk edip gitmiş kendisini. Onun ardından tayin istemiş İzmir'e. Sonra da emekliliğine az bir süre kalmışken beklemeden istifa etmiş. Tek düze bir hayatı var. Kızından başka da kimsesi yok. Bu kadar öğrenebildim efendim. Burhan Bey elini uzatıp tokalaştı Necdet Beyle: - Teşekkür ederim Necdet Bey. Çok yardımcı oldunuz. DEVAMI YARIN