Nazım hâlâ kızının yüzüne bakıyordu!

Aylin'in sanki intikam almak istermiş gibi, sanki bir tabancanın tetiğini çekermiş gibi söylediği bu sözler Nazım'ı allak bullak etmeye yetmişti. Yeşil gözleri kısıldı ve dudakları titremeye başladı. Ağzı kıpırdıyor ama ne dediği anlaşılmıyordu. Onur telaşlandı: - Nazım Bey, oturmak ister misiniz? Başını iki yana salladı adam. Gözlerini Aylin'den ayırmıyordu. Genç kız da sanki o sözleri babasının yüreğine bir bıçak gibi sapladıktan sonra dili tutulmuş gibi ona bakıyordu. Neden sonra Nazım fısıldadı: - Annene çok benziyorsun. Çok benziyorsun ona... Aylin cevap vermedi. Dudaklarını ısırarak başını yana çevirdi. Çok şey söylemek istiyordu ama gücünün kalmadığını görüyordu. Biraz önce Onur'un Nazım Beyin kolunu tutarak "oturmak ister misiniz?" diye sorması genç kızı kendine getirmişti. Bu insanlara terk ettikleri yavruları olarak değil bir doktor olarak yaklaşması gerektiğini o anda fark etmişti. Ahmet Fazıl Beyin şu an hastanede yatıyor olmasının nedeni de kendisi değil miydi? Bu vicdan muhasebesini yaparken yılların içinde biriktirdiği öfke yavaş yavaş yerini suçluluk duygusuna bırakıyordu. Elinde olmadan atıldı: - Bir bardak su için. Yüzünüzün rengi hiç iyi değil... Bu cümleleri sadece bir doktor olarak söylemişti. Onur hemen koşarak biraz su getirdi Nazım'a. O hâlâ kızının yüzüne bakıyordu. Gözlerini hiç ayırmadan hem de... Aylin rahatsız olmuştu. Yardım istercesine bir bakış fırlattı Onur'a. Genç adam onun içinde bulunduğu durumu anlamış olacak ki hemen atıldı: - Nazım Bey, görmek ister misiniz Fazıl Amcayı? Doktoru da burada... Bir görüşün isterseniz... Nazım irkildi. Daldığı bir dünyadan geri dönmüştü sanki. Şaşkın bir şekilde baktı Onur'a: - Ben... Şey... İyi mi şimdi? - İyi... Atlattı. İlk müdahaleyi Aylin yaptı. Nazım şaşkın bir şekilde başlını kızına çevirdi: - Aylin?.. Genç kız derin bir nefes aldı: - Benim adım Aylin ve doktorum... Başını salladı Nazım: - Anlıyorum... Şimdi anlıyorum... Bu sırada Fazıl Beyin doktoru yanlarına yaklaştı: - Evet.. Bir EKG daha aldık. Şimdilik atlatmış gibi görünüyor. Ama bir müddet daha bizim misafirimiz olacak Fazıl Bey... Aylin'e döndü: - Doktor Hanım, uygulayacağımız tedaviyi size açıklayacağım. Ama ben yine de hemen bir anjiografi yapılması taraftarıyım. Verileri birlikte değerlendirelim sizin de fikrinizi alalım. Aylin başını salladı. Yan gözle Nazım Beye baktığı zaman onun gözlerinden iki damla yaşın yanaklarına süzüldüğünü gördü. İnsanları yaptıkları yanlışlar yüzünden yargılamak gibi bir tasarrufa sahip olamayacağını o anda anlamıştı genç kız. Çünkü onlar gerçekten acı çekiyordu... > DEVAMI YARIN