"Ne de olsa üvey anneyim ben!.."

A -
A +

Faruk olayları duyduğu zaman beyninden vurulmuşa dönmüştü. Koşarak emniyet müdürlüğüne gelmiş ve olanı biteni Ekrem'in odasında Turgay'dan dinlemişti. Ağlamaklı bir sesle konuşuyordu: - Ben nasıl fark edemedim? Aman Allah'ım? Gözümün önünde kızım gidiyordu!.. Ekrem koltuğuna yaslandı: - Eşiniz Handan Hanım son derece akıllı hareket etmiş Faruk Bey. İyi bir gözlem yapmış. Bu arada eşinizden rahatsız oldukları için onun adına bir mektup yazıp ona iftira attıklarını da hem Ozan hem de kızınız kabul ettiler. Fikir Ozan'dan çıkmış. Kızınızın sorgusunda hepsini öğrendik. Bunu Ozan da ifadesinde teyit etti. Kızınızı alıp gidebilirsiniz. Biz mahkemede onun şahitliğine başvurabiliriz. Yaşı küçük olduğu için olmayabilir de. Zaten Ozan da öteki Kıvırcık denilen adam da suçlarını kabul ettiler. Faruk dudaklarını ısırdı: - Kızıma ne yapacaklardı komiser bey? Ekrem omuzlarını kaldırdı: - Kızınızın üzerinden para kazanacaklardı diyelim bunun adına. Kadın ticareti konusunda bu Kıvırcık denen adamın çok fazla sabıkası vardır. Hem onun üzerinden para kazanır hem de uyuşturucu işinde taşıyıcı olarak kullanır bu adam ağına düşürdüğü genç kızları. Gerisini siz düşünün artık... Faruk dehşet içinde sallandı durduğu yerde. Turgay ayağa kalktı: - Haydi Faruk çıkalım. Geçmiş olsun kardeşim... Faruk ve Turgay komiserin odasından çıktıkları zaman genç adamın yüzü bembeyazdı: - Size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum Turgay! Turgay arkadaşının omzunu okşadı: - Bize değil Handan'a teşekkür et. O kadar iyi bir gözlem yapmış ki, olayın vahametini hemen kavramış. Sanırım onun da ifadesi alındı ve bitti. Gidelim mi yanlarına? Faruk arkadaşının arkasından yürüdü. Bacakları kendisini taşımayacak kadar güçsüzleşmişti. Birden koridorda Selma ve Handan'ı gördü. Titrediğini hissetti. Karısının yanına yaklaştı: - Ben... Ben ne diyeceğimi bilemiyorum... Ben çok suçluyum... Handan gülümsedi: - Tepkilerini normal karşılıyorum Faruk! Kim olsa böyle allak bullak olurdu. Emin olmadan sana bir şey söyleyemedim. Ne de olsa üvey anneyim ben. İnsan her şey düşünebilir. Faruk dikkatle baktı karısının yüzüne. Gözlerinde pişmanlık vardı: - Beni affedebilecek misin? Biz sen olmadan yapamayacağız... Handan gülümsedi. Uzanıp kocasının elini avuçlarının içine aldı.. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.