Ömer doktorun söylediklerini ilk etapta kavrayamamış olacak ki hâlâ saf bir şekilde kadının yüzüne bakıyordu. İlk uyanan Kadim Efendi oldu: - Ne dediniz siz, kızım hamile mi? Bebeğimiz mi olacak? Aman Yarabbi... Ömer bu sözlerden sonra kendine geldi. Kekelemeye başladı: - Ben... Ben baba... Baba mı olacağım? Baba, Kadim Baba, duydun mu? Kadim Efendi kahkahalar atıyordu: - Duydum evlat, duymaz mıyım, tabii ki duydum... Torunum geliyor. İşte bu güzel haber! Arzu da kapıda belirmişti bu arada. İki adamın çocuklar gibi sevinmesine gülümseyerek bakıyordu. Ömer karısını görünce hemen onun yanına geldi. Bir buse kondurdu yanığına ve sarıldı: - Çok teşekkür ederim hayatım, çok teşekkür ederim. Arzu başını kocasının göğsüne yasladı: - Çok sevindim ben de canım! İnşallah problemsiz büyütürüz yavrumuzu. Doktor ailenin ilk sevinç şokunu atlatmasından sonra Ömer'e baktı: - Şimdi, küçük hanımı kontrol altına almak gerekecek. İster burada, ister başka bir yerde sürekli kontrollerinin yapılması lazım. Ayda bir kere gelecek. Bazı dikkat etmesi gereken şeyler olacak. Sanıyorum ilk çocuk bu. Arzu başını salladı: - Evet, ilk çocuğumuz. - Tamam, o zaman bazı tahliller yapacağız. Değerleri takip etmek gerekecek. Bu aylarda problem olmaz zaten. Ama daha kaliteli bir hayata geçmeniz gerekebilir. Nasıl yaşadığınızı bilmiyorum. Eğer bütün bunları bu hastanede yaptıracaksanız sizi odama alayım, genç annenin dosyasını hazırlayalım. Arzu, Ömer'e baktı ve usulca fısıldadı: - Burası özel hastane Ömer, gücümüz yeter mi? Ömer başını iki yana salladı: - Yeter. Burası olsun. Bu doktor hanımı sevdim ben. Doktora döndü: - Gidelim doktor hanım, ne gerekiyorsa yapın lütfen. Doktorun peşinden ilerlediler. Arzu tedirgindi. Koridorda kocasına yaklaşıp yeniden fısıldadı: - Ömer ya altından kalkamazsak? Genç adam başını iki yana salladı: - Ben karımı ve bebeğimi en iyi yerlerde kontrol ettiremeyeceksem ne işe yarıyorum o zaman. Sakın bir daha bunu dert etme. Gerekirse gece de çalışır bunu yaparım... > DEVAMI YARIN