Nazlı elindeki çiçekleri saygıyla uzattı Elmas'a. Bir de özenle yapılmış renkli ambalajlı bir paketi verdi: - Size layık değil ama küçük bir şey aldım sizin için. Elmas dudaklarını ısırdı. Hoşuna gitmişti bu davranış: - Zahmet etmişsin kızım, çok teşekkür ederim. İtina ile açtı paketi. İçinden bej renkli zarif bir baş örtüsü çıktı. Beğeniyle baktı Elmas, hemen başını bağladı. - Çok teşekkür ederim kızım, çok teşekkür ederim. Nazlı saygıyla odaya girdi. Erol memnundu hayatından. Gülümseyerek bir annesine bir de Nazlı'ya bakıyordu. Elmas gülümsedi genç kıza: - Anneniz babanız nasıllar kızım? - İyiler efendim. Erol burnunu havaya kaldırdı: - Elmas Sultan, mis gibi kokular geliyor içeriden. Yine neler hazırladın? Elmas biraz da mahcup bir tavırla gülümsedi: - Bir şey değil oğlum, kurabiye ve poğaça yaptım Nazlı kızıma. Bilmem sever mi? Nazlı saygıyla tebessüm etti: - Ellerinize sağlık.. Tabii ki çok severim. Karşılıklı oturdular. Elmas ne konuşacağını bilemiyordu. Karşısındaki genç kız çok sıcak, çok zarif, çok saygılı bir kızdı. Elmas onun gözlerinde bir sıcaklık, bir elektrik hissediyordu. Hiç yabancısı değildi bu gözler. Sanki çok öncelerden beri tanıyormuş gibiydi genç kızı. Onu ilk gördüğü anda bir sıcaklık yayılmıştı yüreğine. Çekinerek sordu: - Başka kardeşiniz var mı kızım? - Hayır efendim, tek çocuğum ben. Elmas başını eğdi: - Erol'um da tektir. Benim her şeyimdir... Nazlı hafifçe gülümsedi Erol'a bakarak. Erol annesine sarıldı yerinden kalkıp. - Elmas Sultan muhteşem bir insandır Nazlı. Benim hem anam, hem babam olmuştur. Elmas utanmıştı. Karşısındaki genç kızla arasındaki sosyal uçurumun farkındaydı. Bu ister istemez içinde bir kompleks oluşturuyordu. Bu nedenle konuştuğu sözlere, hareketlerine son derece özen gösteriyor, oğlunu mahcup etmekten korkuyordu. Erol annesinin elini tutarak yanına oturdu: - Beğendin mi anne bu kızı? - Çok beğendim oğlum. Çok cici bir kız maşallah! Erol Nazlı'ya göz kırptı: - Biz ilerisi için çok güzel şeyler düşünüyoruz anne... Bir ömür boyu birlikte olmak istiyoruz. Nazlı utanarak önüne bakmıştı. Elmas dudaklarını ısırdı: - Sizin mutluluğunuz benim için yeterli oğlum. Eğer Nazlı kızımın ailesi de onay verirse ben seve seve sizi evlendirmek isterim tabii ki... Nazlı yerinden kalkıp elini öptü Elmas'ın. Elmas her iki gence de sevgiyle sarıldı. Gözleri dolmuştu. > DEVAMI YARIN