Sinan hüzünlü bir ifadeyle sordu:- Neler oluyor Yasemin? Beni aramıyor, telefonlarıma çıkmıyorsun. Neler oluyor, neden her şey ters gidiyor. Bilmek istiyorum. Genç kız dudaklarını ısırdı. Sakin olmaya çalışıyor ama yüreğindeki çarpıntıyı durduramıyordu: - Gel, kantine gidelim, orada konuşuruz. Biraz sonra kantinde dip masalardan birine oturmuş, birer bardak da çay almışlardı. Sinan heyecanla soluyordu. Yasemin onun gözlerinin içine bakınca genç adamı ne kadar özlemiş olduğunu fark etti: - Sinan, her şey çok karıştı. Ne yapacağımı bilemiyorum. Burada geçen gün kim vardı biliyor musun? - Kim? - Büyükannen. Benimle konuşmak için gelmiş. Sinan parmaklarını saçlarının arasına daldırıp geriye doğru çekti: - Biri bana ne olup bittiğini anlatsa! En çok benim hakkım var buna sanıyorum. Yasemin yumuşacık bir sesle devam etti: - Dinle Sinan! Çok farklı şeyler oldu. Garip bir tesadüf belki. Sana annemden bahsetmiş miydim hiç? Sinan şaşırmıştı. Hayretle baktı genç kıza: - Annenin ne ilgisi var şimdi bununla? Genç kız derin bir nefes alıp her şeyi anlattı genç adama. Sinan şaşkınlık içinde dinliyordu söylenenleri. Yasemin sözlerini bitirdikten sonra başını iki yana salladı: - İnanamıyorum, gerçekten inanamıyorum. Demek babamın ani değişikliği, annemin son günlerdeki sürekli, dinmek bilmeyen gözyaşları... Senin davranışların... Aman Allah'ım! Yasemin dudakları titreyerek fısıldadı: - Babama karşı gelemem Sinan. Biliyorum ki çok yıkılacak, çok üzülecek. Genç adam dişlerini sıktı: - Onların mutsuzluğunun bedelini biz mi ödeyeceğiz. Ne yaparsa yapsın senin annen o. Sonra sen anneni tanımıyorsun Yasemin. Kişiliğini bulamamış babanın yanında. Hayatını yönlendirememiş. Bir tercih yapmış. Bu onun senin annen olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Yasemin dolu dolu olan gözleriyle sessizce dinliyordu genç adamı. Sinan devam etti: - Ona düşman olamazsın. Seni aramayışının sebebini de söyledin. Büyükannem anlatmış sana. Babanı üzmemek için aramamış. Ama gözlerinde hep bir hüzün vardı. Senin adını duyduğu zaman bir çığlık atmıştı. Şimdi anlıyorum. Nedenini sorduğumda "Yasemin adını çok severim oğlum" demişti. Yasemin ağlamaya başlamıştı. İçinde çelişkili duygular gidip geliyor, boğulacak gibi hissediyordu kendini. Sinan eğildi ona doğru: - Ne olur canım, ne olur, bitsin bu öfke, bu kin. Bak öyle güzel bir hayat bekliyor ki bizi. Sen bağışlamanın erdemine sahip bir kızsın. Olgunluğun, insan sevgin bunu aşabilmeni sağlayacaktır sana. Babanı da ikna edersin. Ben de yardım ederim. Çok seviyorum seni Yasemin! DEVAMI YARIN