"Nerede hata yaptık Şefika?"

A -
A +

Gece yarısı olmadan Yalçın'la karısı kalktılar. Bütün ev halkı onları kapıya kadar geçirdi. Saffet ise koltuklardan birine gömülmüş, ağzı bir karış açık, uyuklamaya başlamıştı. Şevket Bey oğlunu ve gelinini geçirdikten sonra odaya gelip damadına baktı. Gözleri kısılmıştı. Yüz hatları gergindi. Yadigar yerin dibine geçtiğini hissetti. Bir şeyler söylemek ihtiyacını duyarak atıldı: - Bugünlerde çok yorgun baba... Kusuruna bakmayın onun! Şevket Bey elini kaldırdı ve susturdu kızını: - Haydi kızım, uyandır kocanı da gidin... Şefika Hanım kocasının sinirlendiğini, moralinin bozuk olduğunu anlamıştı. Dudaklarını ısırdı. Yadigar, Saffet'in yanına yaklaştı ve hafifçe omzuna dokundu: - Saffet, Saffet, uykun geldi, haydi, gidelim biz de... Saffet şaşkın bir şekilde açtı gözlerini, ağzından bir küfür çıkıyordu ki kendisini süzen Şevket Beyi görüp sustu. Ayağa kalktı: - Uyumuşum yahu! Bu kadar yemekten sonra normaldir. Bir soda getir bana Yadigar... Genç kadın usulca cevap verdi: - Babamlardayız Saffet, evde içersin, soda yoktur burada... Adam öfkeli bir şekilde baktı karısına. Anlaşılmaz bir şeyler mırıldanarak sokak kapısına yürüdü. Yadigar babasına döndü: - Babacığım, kendinize iyi bakın. Kusurumuz olduysa affet! Annesine gülümsedi ardından: - Ellerine sağlık anam... Her şey çok güzeldi. Siz de gelin bize... Sofradaki konuşmadan sonra durgunlaşan Payidar'a sarıldı: - Sen çık gel bari arada. Özletme kendini. Saffet herkese elini kaldırıp selamlayarak merdivenlere gitmişti bile. Şefika Hanım kızını öptükten sonra o gözden kaybolunca kapıyı kapattı. Işığı söndürüp oturma odasına girdi. Hemen masaya yöneldi. Şevket Bey'in tok sesi duraklattı yaşlı kadını: - Şefika, bırak Payidar toplasın, gel sen otur... Konuşalım biraz... Payidar kendisinden beklenmeyen bir uysallıkla atıldı: - Geç otur anne, ben kaldırırım her şeyi. Şefika Hanım ağır adımlarla gelip kocasının yanına oturdu. Gözlerinin altı çökmüş gibiydi. Başının örtüsünü düzeltti ve kocasına baktı: - Ne konuşacağız Şevket Bey? - Şefika, ne konuşacağız değil, hangisini konuşacağız demek daha doğru... Çok üzgünüm. Bugünü yaşamamış olmayı isterdim. Şefika Hanım ağlamaya başladı. Sessizce sarsılıyordu omuzları. Yaşlı adam başını iki yana salladı: - Çocuklarımızı yetiştirirken nerede hata yaptık Şefika? Onlara doğru kararlar vermeyi öğretemedik. Onlara değerlerimizi öğretemedik. Nerede hata yaptık Şefika?.. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.