Elif ertesi gün hastaneye gider gitmez annesini aradı. Melahat Hanım kahvaltı sofrasından kalktı telefona bakmak için. Neriman herkesten evvel uyanmış, kahvaltıyı hazırlamıştı. Arayanın Elif olduğunu anlayınca yaşlı kadının yüzünde bir tebessüm belirdi: - Elif, kızım? Hayırdır böyle sabah sabah... Elif aceleyle konuştu: - Anne kısa konuşacağım, hasta vizitine çıkmam lazım. Akşam uğrayıp Neriman'ı alacağım. Ona bir iş bulduk gibi... Melahat Hanım sevinçli bir çığlık attı: - Sahi mi? Nerede? Nasıl bir iş? Elif'in fazla konuşmaya vakti yoktu. Aceleyle cevap verdi: - Akşam gelince konuşuruz anne, şimdi kapatmam lazım. Öptüm sizi... Melahat Hanım hayal kırıklığına uğramış bir şekilde kapattı telefonu. Merakla kendisine bakan Ekrem Beye döndü: - Bu kız da telefonda konuşmayı hiç sevmiyor. Sonra gülümsedi: - Ama haberler iyi. Neriman'a bir iş bulmuş sanıyorum. Akşam uğrayıp seni alacak kızım. İş görüşmesine götürecek. Haydi hayırlısı. Bak ne kadar çabuk oldu. Şanslısın. Neriman da heyecanlanmıştı. - Allah razı olsun sizden efendim. Ne iş olursa yaparım ben. Ekrem Bey gururlu bir şekilde başını salladı: - Bizim Elif olmayacak işe girişmez. Demek ki aklı yattı. Haydi bakalım... O gün akşamı zor etti Neriman. Bebekler sakindi. İkisi de bütün gün mışıl mışıl uyudular. Karınlarını doyurdu, altlarını temizledi. Bir ara hem Melahat Hanım hem de Ekrem Bey odaya gelip sevdiler küçükleri. Akşam ezanı okunduktan az sonra kapının çalınmasıyla üçü birden fırladılar yerlerinden. Gelen Elif'ti. Gülümseyerek girdi içeriye: - Sana harika bir iş buldum sayılır Neriman. Hem de gözümün önünde olacaksın. Dün bizim apartmanın yöneticisi geldi. Kapıcıdan memnun değillermiş. Çıkartıyorlar işten. Ben de yerine hemen Neriman'ı söyledim. Kapıcı dairesi var. Elektrik su bedava. İyi de para alıyor. Biraz yorulursun belki ama zamanla oturtursun. Çocukların da yanında olacaklar. Ne dersin? Neriman'ın gözleri dolmuştu. Bundan iyisi can sağlığıydı. Heyecanla atıldı: - Yaparım Elif Abla, ne derlerse yaparım, canımı dişime takarım. Hallederim. Ekrem Bey düşünceli bir şekilde başını kaşıdı: - Kapıcılık yorucu ve zor bir iştir kızım, becerebilecek misin? Neriman sevinçle karşılık verdi: - Yaparım Ekrem Bey Amca. Ben her işi yaparım. Elif gülümsedi ve "haydi o zaman gidip konuşalım" diyerek kapıya yürüdü... > DEVAMI YARIN