Saat gecenin on biri olmuştu. Mesele yavaş yavaş aydınlanıyordu. Selim denilen adamın bir kere hırsızlıktan, bir kere de reşit olmamış bir kızı alıkoymaktan sabıkası vardı. Polis kayıtlarından çıkmıştı meydana. Polisin tespitlerine göre iki genç kaçmışlardı. Tahir Bey anlatmıştı bütün bunları. Elif yüzünü buruşturdu: - Ah İpek, ah be kızım! Bu sırada Albay Tahir Bey yanına yaklaştı Elif'in: - Elif Hanım, para işini nasıl halledeceğiz? Doktor Elif dudaklarını ısırdı, yavaşça kulağına fısıldadı Tahir Beyin: - O meseleyi merak etmeyin, ben karşılarım giden parayı. Bir de onu yüklemeyelim zavallı Neriman'ın başına. Kadıncağız zaten harap oldu... Tahir Bey başını salladı: - Kusura bakmayın, ben de bu konuyu açmak istemezdim ama, malum, yarın benden hesap sorar insanlar. Herkes duyarlı değil bu konuda. On ikiye doğru Neriman ve Gül yalnız kalmışlardı. Beklemekten başka yapacak bir şey yoktu. O gece sabaha kadar oturdu Neriman. Yerinden hiç kalkmadan gözyaşları döktü... Sabah ezanları okunurken artık bitkindi ağlamaktan. Seccadesinin üzerinde dualar etti kızları için... Yüreği parçalanıyor, içi acıyordu. Polis hem Gül'ün hem de kendisinin ifadesini almıştı. Olay savcılığa intikal etmiş, arama emri çıkartılmıştı... Sabah güneşi iyice ortaya çıkınca kalktı Gül. Annesinin hâlâ aynı yerde oturduğunu görünce suçlu bir ifadeyle yanına geldi: - Çay demleyeyim anne. Bir iki lokma bir şey ye!.. Başını iki yana salladı Neriman. İçinde sanki mermer bir taş vardı. Tıkıyordu her yer yerini. Gül ekledi: - Bugün okula gitmeyeceğim anne. Evde, senin yanında olayım... Neriman yavaşça kaldırdı başını ve kızına baktı: - Neden Gül? Neden? Neden geldi bunlar başımıza? Gül dudaklarını ısırdı. Verecek cevabı yoktu. O gün ve ondan sonraki günler hiçbir haber çıkmadı İpek'ten. Günler ilerledikçe umudu da kayboluyordu Neriman'ın. Zayıflamış çökmüştü. Apartmanı ihmal ediyordu. Bu olaydan on gün sonra Tahir Bey geldi kapıcı dairesine: - Bir haber yok değil mi kızım? Neriman umutsuzca "hayır" dedi. Tahir Bey derin bir nefes aldı: - Ben eminim, bir gün bulunacak. Polis arıyor. Elbet bir yerden çıkacaklar... Sen de toparla biraz kendini. Apartmanı biraz ihmal ettik. Eller kimsenin derdine içten yaklaşmıyor kızım. Söylenmeye başladı daire sakinleri. Ben elimden geldiğince idare etmeye çalışıyorum ama... Neriman acı bir şekilde gülümsedi: - Haklı herkes Tahir Bey... Hayat devam ediyor, herkesin derdi kendine. Kusura bakmayın, ihmal ettim. Ama bugün merdivenleri temizlerim, işimin başına geçerim. Yanıp yakılıp ağlamak fayda etmiyor. Tahir Bey gülümsedi: - Değil mi ya kızım? Bak senin bir evladın daha var. Onu düşün şimdi hiç olmazsa. O da genç bir kız. Ne kadar etkilendi bu olanlardan, Allah saklasın, onun başına bir şey gelmesin!.. > DEVAMI YARIN