Nermin iyice agresifleşmişti

A -
A +

Müberra Hanım olanı biteni dinlerken yan gözle kızını süzüyordu. İçinde bir tedirginlik vardı. Nermin evladıydı, canıydı ciğeriydi ama hiçbir zaman güven vermemişti yaşlı kadına. Boynunu büktü neden sonra: - Sen bilirsin Arif Bey, keşke bir kısım malı da Ömer'in üzerine yapaydın. O da evladımız... Yaşlı adamdan önce Nermin atıldı: - Ne yani paralarımızı, servetimizi o kenar mahalle dilberi yesin diye mi? Hayatta olmaz. Hadise çıkartırdım inanın. Hayretle baktı Müberra Hanım kızına. Cevap veremedi şaşkınlığından. Arif Bey gözlerini kıstı, yüzünü ekşitti: - Düşündüm ama bu büyük taviz olurdu. Gururumu çiğnemiş olurdum. Müberra Hanım artık dayanamadı: - Gurur, gurur... Bunca borcundan kaçarken onurun, haysiyetin, gururun zedelenmiyor da oğluna kaçırdığın varlığından iki kuruş verince mi gururun inciniyor Arif Bey? İnanamıyorum sana. Yazıklar olsun, sana da yazıklar olsun, Nermin sana da... Yangından mal kaçırır gibi servetimizi kardeşinden kaçırdığın için yazıklar olsun. Nermin tiz bir çığlık attı: - Ay, neler söylüyorsun anne! İnanılmazsın yani, ayol bir sokak kızına mı gitsin servetimiz, onca paramız? Ne yani, benim oldu diye kıskandın mı yoksa? Müberra Hanım acıyarak baktı kızına: - Ne diyeyim sana ben bilmem ki... Hırs bürümüş gözlerini, gözün kör olmuş. Nermin iyice agresifleşmişti: - Yalan mı? Baksana haline! Arif Bey dayanamadı, tok sesiyle gürledi âdeta: - Heyt! Susun, ikiniz de... Müberra Hanım, Teessüf ederim sana. Beni yaraladın sözlerinle. Ben onursuz bir iş yapmadım. Ticaret hayatı bu. Bir emekli maaşım var, haciz gelecek ona, ödenecek borcum. Ben inkâr etmiyorum ki... Kızımın, torunumun istikbalini kurtarıyorum. Müberra Hanım alaylı bir tavırla güldü: - Senin bir de oğlun var Arif Bey. - Oğlum beni hiçe saydı ama beni yok saydı. Dinlemedi. Gidip istemediğim bir evlilik yaptı. Müberra Hanım yan gözle kızına baktı: - Kızının yaptığı ve beceremediği evliliği istemiştin. Demek ki her zaman doğru şeyler istemiyorsun. Oğlum mademki mutlu, yerinde sağ olsun, Allah geçim versin ona. Hep senin doğrularınla yaşanmayacak Arif Bey. Sen zaten hayatının yanlışını yaptın. Arif Bey korkuyla kızına döndü. Nermin umursamaz bir şekilde dinliyordu annesini... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.