Bahar ve Nejat arasında başlayan duygusal yakınlaşma daha sonraki günlerde de artarak devam ediyordu. Artık her dakikalarını birlikte geçiriyorlar, geziyorlar, akşamları kumsalda birlikte geç saatlere kadar sohbet ediyorlardı. Nejat'ın çalıştığı zamanlarda da Bahar zamanını kitap okuyarak, denize girerek geçiriyordu. Birbirlerine iyice bağlanmışlardı... Bu arada Cevdet Bey her gün kızını arıyor, nasıl olduğunu soruyordu. Özlem'in anne ve babası yurt dışında idi. Babası Avusturya Elçiliğinde görevli olduğu için orada kalıyorlardı. Özlem İstanbul'da Koşuyolu'ndaki evlerinde yalnız kalıyor, zaten bütün zamanını Bahar ve ailesiyle geçiriyordu. Nihayet dönüş zamanı gelmişti. Cevdet Bey o akşam kızına telefon edip, uçak biletlerini ayırttığını, müessese müdürünün kendi arabasıyla iki genç kızı havalimanına göndereceğini söylemişti... Bahar hüzünlenmişti. O gece kumsala geldiğinde Nejat bardaki görevinin başına çoktan geçmişti. Genç kız bara doğru yaklaştı. Onun yüzünün asık olduğunu gören genç adam endişelenmişti: - Ne oldu hayatım, bir şey mi var? - Cumartesi günü dönüyoruz Nejat. Babam telefon etti, biletleri ayırtmış. Nejat'ın yüzünde siyah bir bulut geçti Gözlerindeki ışıltı yerini hüzünlü bakışlara bırakıvermişti: - Üzülme. Ben İstanbul'a geleceğim. - İstanbul'a gelsen ne fark edecek ki! Sonuçta yine döneceksin. Yine birbirimizden uzakta olacağız. Eylülde askersin... Bir kocaman sene daha... Nejat gözlerini kıstı: - O zaman evlen benimle. Beklemek daha kolay olur. Hemen evlen benimle... Bahar şaşkınlık ve heyecan içinde baktı genç adama: - Nasıl yani? - Evlen işte. Evlenelim. Ben askerden dönene kadar ailenle kalırsın. Dönünce de kendi düzenimizi kurarız. Ben işimi bulurum. Şimdiden bağlantılarım var. Benim okumamda büyük yardımları olan, bana tahsil hayatım boyunca burs veren Aydınlı iş adamı İrfan Bey daha geçen gün "asker dönüşü işini düşünme, o hazır" demişti. Bahar düşünceli bir şekilde dinliyordu delikanlıyı. İçini bir kurt gibi kemiren soruyu sordu: - Ya ailem karşı çıkarsa? Seninle evlenmeme izin vermezlerse? Nejat kaşlarını çattı, dudaklarını ısırdı: - Ona bir şey diyemem hayatım. Onun kararını sen vereceksin. Ben aileni karşına almanı asla istemem. Bunun hesabını sen yapacaksın. Bahar başını kaldırdı. Bir anda karar vermişti. Kendinden emin bir tavırla âdeta haykırdı: - Hiçbir şey umurumda değil. Kim ne derse desin seninle evleneceğim... > DEVAMI YARIN