O gece hiç konuşmadılar!

A -
A +

O gün akşama kadar dolaştılar. Betül sürekli olarak Murat'ın asla miktar olarak altından kalkamayacağı kira rayiçlerinin bulunduğu semtlere sürüyordu arabasını. Murat sessizce onun arkasından gidiyor, onun emlakçılarla yaptığı pazarlıkları dehşetle izliyordu. Sonunda Betül bir ev beğendi. Kirasını öğrendikleri zaman Murat alaycı bir şekilde gülümsedi ve karısının kulağına fısıldadı: - Bunun imkânsızlığını biliyorsun değil mi hayatım, bu kirayı ödeyemeyiz... Betül umursamaz bir tavırla döndü genç adama. Yanlarında yabancı bir adamın olmasına aldırış etmeden bağırdı: - Neden ödeyemeyecekmişiz? Babamdan alırım!.. Murat yerin dibine girdiğini hissetti. Evliliğinin daha başında böyle bir manzarayla karşılaşmış olmaktan dolayı yıkılmıştı. Fısıldadı: - Bunları yalnızken konuşalım Betül... Betül ısrar etti: - Hayır, şimdi kontratı yapacağız... Kaçıramayız bu evi... Emlakçı ise yağlı bir müşteri bulduğunu düşünüyor ellerini ovuşturuyordu. Bir yandan da Murat'ı ikna etmeye uğraşıyordu: - Beyefendi, inanın bana bu ev çok ucuz. Bu şartlarda böyle bir evi iki katına kiralayamazsınız... Murat ters ters baktı adama: - Biliyorum beyefendi, benim ev için olumsuz bir düşüncem yok. Ucuz da olabilir ama bizim gücümüzü aşar... Bütçemize uygun değil... Betül âdeta çığlık atar gibi bağırdı: - Senin bütçene uygun evlerde ben oturmam Murat. Sen de bunu anla! Murat hiçbir şey demeden dışarıya çıktı. Bir el boğazını sıkıyordu sanki. Birkaç dakika sonra asık bir suratla yanına gelen karısına hiçbir şey söylemeden arabaya doğru yürüdü. Betül dişlerinin arasından konuştu: - Senin ev dediğin şeyde kalacağıma arabada yatarım daha iyi. Ben hayatımda böyle şey görmedim. Sana her şeye razıyım dedim ama bir sınırı var, bu kadar da değil!.. Evlerine döndükleri zaman ikisinin de ağzını bıçak açmıyordu. Murat hemen uzandı. Uyumak, uyandığı zaman da bütün bunları hiç yaşamamış olmak istiyordu. Betül ise oflayıp puflayarak oturuyordu bir köşede. O geceyi hiç konuşmadan geçirdiler. Murat ertesi sabah erkenden çıktı evden. Temiz havaya çıkınca derin bir nefes aldı. İçinden bir ses bu evliliğin yürümeyeceğini söylüyordu. Karısını çok sevmesine rağmen yaşananların yarından sonra bu sevgiyi ezip parçalayabileceğini görüyordu artık. Ekonomik konular bir ilişkinin içine girdiği zaman o ilişkinin alacağı yaraların nasıl derin ve tedavisiz olabileceğini biliyordu. Zaman gelecek birbirlerini kıracaklar, sevgilerini kolayca, sinirle ağızdan çıkacak kelimelerle yok edeceklerdi. Kafeteryaya geldiği zaman şakakları zonkluyordu. Hemen tezgâhın arkasına geçti. O sırada garsonlardan biri yaklaştı yanına: - Murat Ağabey, Hilmi Bey seni çağırıyor. Başını salladı, kafasındaki düşüncelerden sıyrılmaya çalışarak patronun ofisine doğru yürüdü... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.