Zeynep yatağının üzerine serdiği onlarca kıyafet içinden yanında götürmek için birkaç tanesini seçmeye çalışıyordu. Heyecanlı bir telaşı vardı. Hayatında ilk defa yanında ailesinden kimse olmadan bir geziye gidecekti. Ama onu daha da heyecanlandıran başka bir olay ise bu geziye Ozan'ın da geleceğini öğrenmiş olmasıydı. Bu gence karşı farklı duyguları vardı. Onun kibar, aklı başında tavırları ilgisini çekmiş, arkadaşlığını dostluk çerçevesinde oldukça ilerletmişti. Ama her zaman ne istediğini bilen bir genç kız olarak asıl hissettiklerinden de emindi. Bu hisler beğeninin çok ötesinde duygusal bir yakınlık halini almaya başlayalı epey zaman olmuştu. Genç adamın da kendisiyle konuşurken farklı şeyler hissettiğini anlamıyor değildi. Ama her ikisi de duygularını gizlemeyi yeğliyor sadece cümleler arasına sıkıştırdıkları anlamlı kelimelerle paslaşıyorlardı. Küçük bir çanta hazırlıyordu genç kız. Kıyafetlerini seçerken zorlanmış, onlarca kazağının içinden götüreceklerini seçmek saatlerini almıştı. Oda kapısının vurulduğunu duyarak başını çevirdi. Gelen halası Asuman Hanımdı. - Ah hala! Nihayet hazırladım... - Saatlerdir iki parça eşya için mi uğraşıyorsun Zeynep? Genç kız gülümsedi: - Seçemedim hala... Ne giyeceğimi bir türlü bilemedim. Asuman Hanım gülümseyerek başını eğdi: - Gençlik işte... Senin bu coşkunu gördükçe imrenmiyor değilim Zeynep... Biliyor musun baban hiç itiraz etmeden izin verdi... Gönlünce eğlen yavrum. Zeynep minnetle baktı halasına: - Sana nasıl teşekkür etsem az halacığım. Ben imkanı yok doğrudan söyleyemezdim. İtiraf etmem gerekirse hiç de umudum yoktu. Babam asla göndermez diye düşünüyordum... Asuman Hanım çok zarif ve sıcak döşenmiş odadaki hasır koltuklardan birine oturdu. - Artık üniversite talebesisin kızım. Eskiden küçüktün. Ama şimdi büyüdün artık, o nedenle bu tür etkinliklere tabii ki katılacaksın. Zeynep çantasından kazağını çıkartıp üzerine tuttu: - Nasıl hala? Beğendin değil mi? - Tabii ki çok güzel. Asuman Hanım kaşlarını kaldırdı: - Telefonunu açık tut kızım hep. İstediğimiz zaman ulaşabilelim sana. Biliyorsun baban zamanlı zamansız aramak ister. Bir terslik olmasın yavrum. - Merak etme halacığım. Hep açık olacak telefonum. Gece bile...Oraya varır varmaz da ararım hemen. Saat saat size bildiririm. Asuman Hanım gülümsedi. Zeynep'in coşkusu onu da heyecanlandırıyordu. Sevgiyle baktı yeğenine. Yüreğini kaplayan ılık duygular gözlerine yerleşerek gözbebeklerinin buğulanmasına neden oldu. Ama yaşlı kadının yüzüne dikkatli bakan biri bu sevgi dolu bakışların altında derin bir üzüntünün yattığını mutlaka görebilirdi. Asuman Hanım dudaklarını ısırarak içini çekti... > DEVAMI YARIN