"O insanlara yük olma sakın!"

A -
A +

Son derece ferah bir ofisti. Yerler deve tüyü renginde uzun tüylü halı ile kaplıydı. Pencerelerde bordo renkli kadife perdeler vardı. Duvarda oldukça kıymetli iki tablo asılıydı. Kahverengi maun ofis takımları ayrı bir hava veriyordu. Çalışma masasının arkasındaki duvar tavandan yere kadar kütüphaneydi ve kalın ciltli kitaplarla doluydu. Arkasına yaslandı. Tam bu sırada sekreteri kahvesini getirdi, itina ile masaya bıraktıktan sonra gülümsedi: - Cüneyt Beyi hemen bağlıyorum efendim. Başını salladı Kamil Bey. Az sonra sol tarafındaki telefon çalmaya başladı. Uzanıp ahizeyi kaldırdı ve tuşlardan birine bastı. Oğlunun sesini duyuyordu artık: - Baba, günaydın! - Günaydın Cüneyt, nasılsın? Ne zaman dönmeyi düşünüyorsun? Bir sessizlik oldu. Kamil Bey aceleci davrandığını fark etmiş olacak ki düzeltmek umuduyla devam etti: - Nasıl geçiyor tatil? - İyidir baba, çok memnunum hayatımdan. - Beni aramışsın? Bir şey mi istiyorsun? Paran mı bitti? Birkaç saniyelik bir sessizlikten sonra Cüneyt'in sesi duyuldu: - Hayır baba, her şey yolunda, ama biraz para gönderirsen sevinirim tabii. Hatırını sormak için aramıştım sadece. Sağlığın nasıl? - İdare eder. Muhasebeye söylerim hemen para çıkartırlar. Arkadaşın nasıl? - Ersin mi? İyidir, çok selamları var sana. Kamil Bey bu rutin konuşmadan sıkılmış gibiydi: - Sen de söyle, teşekkürlerimi ilet. Ne zaman döneceksin sen? Cüneyt yutkundu. Bir şeyler söylemek istiyor ama beceremiyordu sanki. Kamil Bey anlamıştı oğlunun teklemesinden: - Hayırdır Cüneyt, söylemek istediğin bir şey mi var? Cüneyt durakladı ama çok geçmeden hemen toparlandı: - Hayır baba, her şey yolunda. Ben biraz daha kalacağım. Sezon sonuna kadar. Buna ihtiyacım var. Kamil Bey öne doğru hareketlendi koltuğunda: - Sezon sonuna kadar mı? Oğlum daha sezonun bitmesine bir buçuk ay var. Ne yapıyorsun sen? - Lütfen baba, kendimi iyi hissediyorum, burada her şey eğlenceli geçiyor. Bunca şeyden sonra bunu hak ettiğimi düşünüyorum. Biliyorsun, okul bitti. Biraz dinleneyim. Senelerin tatili diye düşün bunu. Sonra hayatımıza bir yön çizeceğiz elbette. Kamil Bey hemen cevap vermedi. Düşünüyordu. Sonunda tane tane konuştu: - Peki Cüneyt, ben hemen gereken parayı hesabına aktartırım. O insanlara yük olma sakın. Üzerine düşeni yap... Cüneyt memnun bir şekilde vedalaştı babasıyla: - Teşekkür ederim baba, yine ararım seni, hoşça kal! > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.